I ile Biten 4 Harfli Kelimeler

I ile biten 4 harfli 88 kelime bulunuyor. Sonu I olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "I ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde I olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AĞCI15, FIÇI15, AVCI14, BAĞI14, GIGI14, YAĞI14, AĞSI13, KIĞI13, SIVI13, SAĞI13, AĞLI12, AĞRI12, AHÇI12, GACI12, GIDI12, HACI12, KİĞI12, PAZI12, AŞÇI11, BICI11, ŞAŞI11, YAPI11, ADCI10, BACI10, BAZI10, SIZI10, YAZI10, CADI10, ALGI9, ÇIKI9, DADI9, DAYI9, HALI9, IŞKI9, KAPI9, MAZI9, SAÇI9, TAPI9, ATÇI8, AÇKI8, ALÇI8, BASI8, ÇAKI8, ÇALI8, ÇATI8, KAÇI8, KIYI8, KAZI8, RAZI8, SAYI8, TAZI8, YIKI8, AYLI7, AYNI7, AYRI7, ADLI7, ALDI7, BARI7, BAKI7, BATI7, DARI7, KADI7, KAYI7, SASI7, SIKI7, YAKI7, YALI7, YARI7, YATI7, ASKI6, SALI6, SANI6, SARI6, SATI6, TINI6, ARLI5, ARTI5, ATLI5, ATKI5, ALLI5, ALTI5, AKLI5, KANI5, KARI5, KATI5, RAKI5, TANI5, TAKI5

ARLI

[sıfat]

  • Namuslu, utangaç, sıkılgan

    Ağaların yiğittir, arlıdır, oğul! - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arlı arından, huylu huyundan vazgeçmez

ARTI

[isim]

[matematik]

  • Toplama işleminde + işaretinin adı, zait

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif

[mecaz]

  • Fazlalık

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: artı güç, artı para, artı sayı, artı uç

ATLI

[sıfat]

  • Atı olan

    Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

  • Ata binmiş kimse, süvari

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Binek atı kullanan (asker veya asker sınıfı)

    Biraz sonra da atlı jandarma yetişti. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atlıya saat olmaz

Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor

ATKI

[isim]

  • Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü

    Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça
  • Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik
  • Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç

[halk ağzında]

  • Büyük yaba

Birleşik Kelimeler: atkı iplik

ALLI

[sıfat]

  • Üzerinde al renk bulunan

    Allı turnam ne gezersin havada - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: allı pullu

ALTI

[isim]

  • Beşten sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı

[sıfat]

  • Beşten bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • altıdan yemek
  • altı karış beberuhi
  • altı okka etmek
  • altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur

Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol

AKLI

[sıfat]

  • Beyazı bulunan, beyaz renkli

    Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

KANI

[isim]

  • İnanç, düşünce, kanaat

    Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanısında olmak
  • kanıya varmak

KARI

[isim]

  • Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce

    Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. - Sait Faik Abasıyanık

[kaba konuşmada]

  • Kadın

    Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]

  • Yaşlı, ihtiyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karı gibi
  • karının saçlısı, tarlanın taşlısı
  • karısının üstüne evlenmek

Birleşik Kelimeler: karı ağızlı, karı kız milleti, karı koca, karım köylü, karısı ağızlı, karısı köylü, katır karı, kocakarı, alkarısı, çarşamba karısı, mahalle karısı

KATI

[sıfat]

  • Sert, yumuşak karşıtı

    Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim

    Katı yürekli. Katı davranış.

[mecaz]

  • Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan

[fizik]

  • Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp

[zarf]

[eskimiş]

  • Çok, aşırı derecede

    Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti - Süleyman Çelebi

Birleşik Kelimeler: katı atık, katı kalpli, katı söz, katı yağ, katı yumurta, katı yürekli, yüreği katı

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Taşlık

RAKI (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳī)

[isim]

  • Üzüm, incir, erik vb. meyvelerin alkolle mayalanarak damıtılmasıyla elde edilen içki, aslansütü, imamsuyu

    Mollanın ağzından sert bir rakı kokusu çıkıyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: rakı âlemi, rakı bardağı, rakı meclisi, ayazlandırılmış rakı, boğma rakı, düz rakı, ardıç rakısı, erik rakısı, sakız rakısı

TANI

[isim]

[tıp]

  • Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanı koymak

Birleşik Kelimeler: erken tanı

TAKI

[isim]

  • Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü
  • Kadınların ziynet eşyası, asım takım

    Abuk sabukluktan bir çizgi yaratan giysileri, ilginç takılarıyla çağdaş bir efsaneydi. - Murathan Mungan

[dil bilgisi]

  • Adın başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki

    Türkçede -i, -e, -de, -den, -in ekleri birer takıdır.

[dil bilgisi]

  • Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler

    Türkçede ile, göre birer takıdır.

ASKI

[isim]

  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

  • Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
  • Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
  • Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
  • Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
  • Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
  • Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk

    Üzüm askısı. Ayva askısı.

  • Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
  • Gelinin odasına asılan süs
  • Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
  • Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
  • İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
  • Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları

SALI

[isim]

  • Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün

    Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu. - Haldun Taner