[isim]

[eskimiş]

• Salıverme, koyuverme

• Genelleme

[isim]

[halk ağzında]

• Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir

[isim]

[halk ağzında]

• Halı, kilim dokunan tezgâh

[isim]

• Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma

  Ben hiçbir yerde yemeğe bu kadar ısrar görmedim. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

• ısrar etmek

[sıfat]

• Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

  Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

• Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış

  Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa

[isim]

[eskimiş]

• Düşürme, aşağı atma

• Düşürülme

[din bilgisi]

• Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka

[isim]

• Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir

  Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

• ırmağı geçerken at değiştirilmez
• ırmak kenarına çeşme yapılmaz

[isim]

• Iramak işi

[isim]

• Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses

  Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık - Faruk Nafiz Çamlıbel

• Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses

  Söz dişlerinin arasından keskin bir ıslık şiddetiyle çıktı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

• ıslık çalmak

[isim]

• Ilımak işi

[isim]

[eskimiş]

• Zarar verme, zarara sokma

[isim]

[eskimiş]

• Dışarı çıkarma, dışarı atma

Ata Sözleri ve Deyimler

• ıtrah etmek

[isim]

[bitki bilimi]

• Pancargillerden, 30-70 santimetre yüksekliğinde, yapraklı dalları pişirilerek yenen bir yıllık otsu bitki, yaban pazısı (Chenopodium urbicum)

[isim]

[halk ağzında]

• Kayalık yerlerde ve dağlarda yetişen, yenilebilir bir tür ot

• Filiz (I)

  Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye - Halk türküsü

[sıfat]

[toplum bilimi]

• Irkçılık yanlısı olan, rasist