Üşmek ile Biten Kelimeler
ÜŞMEK ile biten 20 kelime bulunuyor. Sonu ÜŞMEK olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Üşmek kelimesinin anlamı nedir? İçinde üşmek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
DÜRTÜŞMEK19,
8 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞMEK28, SÖVÜŞMEK27, ÇÖZÜŞMEK26, GÖRÜŞMEK24, ÇÖKÜŞMEK23, ÖLÇÜŞMEK23, BÖLÜŞMEK22, DÖNÜŞMEK22, BÜZÜŞMEK21, GÜLÜŞMEK20, ÖRTÜŞMEK20, KÜSÜŞMEK17
7 Harfli Kelimeler
ÖPÜŞMEK23, ÖTÜŞMEK19, ÜŞÜŞMEK18, ÜRÜŞMEK15
6 Harfli Kelimeler
DÜŞMEK14
5 Harfli Kelimeler
ÜŞMEK11
ÜŞMEK
-
Üşüşmek
Herkes başıma üştü. Ekmeğe karınca üştü.
DÜŞMEK
-
Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. - Reşat Nuri Güntekin
-
Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yere devrilmek, yere serilmek
Çocuk koşarken yere düştü.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak
-
Yağmak
Dağlara kar düştü.
-
Vurmak, değmek, rastlamak
İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu. - Ömer Seyfettin
- Vakti gelmeden ölü doğmak
-
Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak
Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.
-
Eksilmek
Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü. - Necati Cumalı
-
Aşırı ilgi veya sevgi göstermek
Sen bu işin üstüne çok düştün.
-
Uğramak, kapılmak
Kadınlar yeni baştan telaşa, heyecana, korkuya düştüler. - Aka Gündüz
-
Yakışmak, uygun gelmek
Bu resim buraya iyi düştü.
-
Yakışık almak
Bize düşen, medeniyetin zorlamaları karşısında bir ayıklamayı başarabilmek olmalıdır. - İsmet Özel
-
Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak
Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar. - Haldun Taner
-
Bulunmak
Birlikte evden çıkmışlar, limanda iskelenin karşısına düşen kahveye doğru yürümüşlerdi. - Necati Cumalı
-
Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak
O asker, gittiğimiz yerde bir aralık benim bölüğüme düşmüştü. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak
Mirastan ona bu ev düştü.
-
Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak
Bu yaşta mahkemelere düşmek... - Sait Faik Abasıyanık
-
İşbaşından uzaklaşmak
Kabine düştü.
-
Hızı, gücü, değeri azalmak
Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü.
-
Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak
İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi. - Reşat Nuri Güntekin
-
Düşkünleşmek
Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek
Bir rastlantı sonucu aralarına düşmüştüm. - Haldun Taner
-
Belirli zamana rastlamak
Babasının Sütlüce'de yeni bir ev alması bu tarihlere düşer. - Memduh Şevket Esendal
-
Fırsat çıkmak
Bir kelepir düştü.
-
Olmak, olumsuz bir duruma girmek
Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek.
-
Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak
Medine'nin düştüğünü söylemek istedim. - Falih Rıfkı Atay
-
Bazı deyimlerde `yürümek, birlikte gelmek` anlamlarında kullanılan bir fiil
Önüne, peşine, arkasına düşmek.
- Bayağılaşmak
-
Kötü yola girmek
Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz. - Metin And
- Alışmak, müptela olmak
- Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- düşenin dostu olmaz
- düşmez kalkmaz bir Allah
- düşüp kalkmak
Birleşik Kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü
ÜRÜŞMEK
- Hep birden ürümek
KÜSÜŞMEK
-
Birbirine küsmek, karşılıklı darılmak
Kocasıyla arası açıktı, tartışıp küsüşüyorlardı sık sık. - Refik Erduran
SÜRTÜŞMEK
- Birbirine sürtünmek
- Anlaşamamak, uyuşamamak
ÜŞÜŞMEK
-
Her yandan çokça bir araya gelmek, toplanmak, birikmek, üşmek
Herifin etrafına daha trenden inerken üşüştük. - Nazım Hikmet
DÜRTÜŞMEK
- Birbirini dürtmek
ÖTÜŞMEK
-
Birlikte veya karşılıklı ötmek
Bir dakika evvel yaprakların arasında ötüşen kuşlar susuyor, gece oluyordu. - Memduh Şevket Esendal
GÜLÜŞMEK
-
Karşılıklı veya birlikte gülmek
Hep birlikte kahkahayla gülüştüler. - Necati Cumalı
ÖRTÜŞMEK
- Aynı noktalarda ve düzlemlerde kesişmek
-
İki görüş, düşünce, sözcük, cümle birbiriyle tam olarak uyuşmak
Ancak çarpık bir felsefe anlayışı felsefe ile dünya görüşünün örtüştüğünü savunabilir. - Nermi Uygur
BÜZÜŞMEK
- Büzülerek alan hacmini küçültmek, kırışmak
-
İlişmek
Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzüşmüştük. - Falih Rıfkı Atay
- Kasılmak
BÖLÜŞMEK
-
İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek
Paraları elleri titreyerek, gözleri parlayarak, nefeslerini burundan alarak bölüştüler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
DÖNÜŞMEK
-
Bir biçimden, bir durumdan başka bir biçime veya duruma geçmek, tahavvül etmek
Gülüşü içli bir duyarlığa dönüştü yüzünde. - Necati Cumalı
ÇÖKÜŞMEK
-
Bir şeyin başına çöküp toplanmak
Kuşlar tarlaya çöküştüler.
ÖLÇÜŞMEK
- Biriyle yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek
- Yarışmak, müsabaka yapmak
- Karşılaştırmak, mukayese etmek