ÜZÜMGÜNEŞİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ÜZÜMGÜNEŞİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ÜZÜMGÜNEŞİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÜZGÜ15,
EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)
-
Güvenli
Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin
-
Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz
Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Şüphesi olmayan
Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi
Şehremini.
Ata Sözleri ve Deyimler
- emin olmak
Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini
İNME
-
İnmek işi
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
- Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi
Ata Sözleri ve Deyimler
- inme inmek
Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme
MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)
- Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
- Saat kadranı
- Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku
- İnce ve parlak nakış
Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi
MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)
- Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma
MENÜ (Kelime Kökeni: Fransızca menu)
- Yemek listesi
- Sofraya çıkarılacak yemeklerin hepsi
- Komut veya seçenek listesi
Birleşik Kelimeler: ana menü, fiks menü
ŞENİ (Kelime Kökeni: Arapça şenīʿ)
-
Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici
En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler. - Ercüment Ekrem Talu
EMİŞ
-
Emme işi
Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı. - Tarık Buğra
GİNE
- Gene, yine
GEMİ
-
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine
Bu yolculuğa bizi götürecek bir tek gemi bulamadık. - Azra Erhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- gemi baş vurmak
- gemi dövünmek
- gemi gezmek
- gemi karaya oturmak
- gemileri yakmak
- gemisini kurtaran kaptan
- gemisini yürütmek
- gemisi şapa oturmak
- gemiyi rotasına koymak
- gemiyi tutmak
- gemiyi yatırmak
Birleşik Kelimeler: gemi adamı, gemi aslanı, gemi bozma, gemi çıkışı, gemi enkazı, gemi ızgarası, gemi iskeleti, gemi leşi, gemi müdürü, gemi takımı, gemi yatağı, balast gemi, buharlı gemi, bulaşık gemi, yelkenli gemi, ateş gemisi, cankurtaran gemisi, çıkarma gemisi, dökme yük gemisi, harp gemisi, hava gemisi, hastane gemisi, kablo gemisi, kabotaj gemisi, karakol gemisi, kılavuz gemisi, kumandan gemisi, kurtarma gemisi, kuru yük gemisi, mayın arama tarama gemisi, mayın gemisi, sancak gemisi, sarnıç gemisi, savaş gemisi, ticaret gemisi, uzay gemisi, yelken gemisi, yolcu gemisi, yük gemisi
İMGE
- Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya
-
Genel görünüş, izlenim, imaj
Efsanevi asi kız imgesine, bu imgenin kararlı ödünsüzlüğüne kavuşabilirdi. - Murathan Mungan
- Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj
- Duyularla algılanan, bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte beliren nesne ve olaylar, hayal, imaj
MÜZE (Kelime Kökeni: Fransızca musée)
-
Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı
O devirlere ait yatağanlar, baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. - Orhan Seyfi Orhon
Ata Sözleri ve Deyimler
- müze gibi
Birleşik Kelimeler: açık hava müzesi
ÜZME
-
Üzmek işi
Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar
ÜŞME
- Üşmek işi
EZGİ
-
Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi
Pir Sultan ağzından bir ezgi okuyup tüm yürekleri kendine bağladı. - Kemal Bilbaşar
- Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi
- Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi
-
Gidiş, yol, tarz, tempo
Bundan böyle aynı ezgide sürüp gidemez.
- Üzüntü, sıkıntı
Birleşik Kelimeler: ağır ezgi
GİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca guichet)
-
İstasyon, sinema, banka, mağaza ve bazı giriş kapılarında bilet veya para alıp verilen, çoğu küçük pencere biçiminde olan yer, şalter
Gişeden biletlerimizi alarak büyükşehrin bahçesini geziyoruz. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: kapalı gişe