Üt ile Biten Kelimeler

ÜT ile biten 47 kelime bulunuyor. Sonu ÜT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üt ile başlayan kelimeler. İçinde üt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

KIZILSÖĞÜT31

8 Harfli Kelimeler

TEŞEHHÜT21, TAHAŞŞÜT20, TECEDDÜT17, TEVELLÜT16, TEFERRÜT16, İSKORBÜT14, TEREDDÜT14, TAKAYYÜT14, TECERRÜT13, ALAMİNÜT11, TEMERRÜT11

7 Harfli Kelimeler

AKSÖĞÜT23, TEFAVÜT21, TAAHHÜT17, PARAŞÜT16, TEZAYÜT14, TAADDÜT13, TEEYYÜT13, TAAMMÜT11, TESANÜT10, TAANNÜT9

6 Harfli Kelimeler

HÜTHÜT18, ZÜMRÜT14, KATGÜT12, PRELÜT12, KÜSKÜT11, TEKAÜT8, TELEÜT8

5 Harfli Kelimeler

SÖĞÜT21, GÖBÜT19, GÖMÜT18, ÖRGÜT17, ÖLÇÜT16, BÖLÜT15, DÖNÜT15, DÖLÜT15, DÜŞÜT14, GÜLÜT13

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜT19, ÖZÜT15, FLÜT12, BRÜT8, ETÜT6

3 Harfli Kelimeler

JÜT14, SÜT6, KÜT5

KÜT

[sıfat]

  • Kısa ve kalınca

    Küt parmaklar.

  • Keskin olmayan

[isim]

  • Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses

    Küt diye vurdu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küt diye

Birleşik Kelimeler: küt küt, pat küt

[isim]

[spor]

  • Smaç

ETÜT (Kelime Kökeni: Fransızca étude)

[isim]

  • Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma
  • Ön çalışma
  • Belli bir konuyu inceleyen, araştıran eser veya yazı
  • Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışmaları, mütalaa, müzakere

    Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etüt etmek

Birleşik Kelimeler: etüt odası

SÜT

[isim]

  • Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını besledikleri, memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı

[bitki bilimi]

  • Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su
  • Erkek balığın tohumu

[argo]

  • Benzin, mazot

Ata Sözleri ve Deyimler

  • süt çalmak
  • süt çekmek
  • süt dökmüş kedi gibi
  • süt dökmüş kediye dönmek
  • süt gibi
  • sütten ağzı yanan yoğurdu (veya ayranı) üfleyerek yer (veya içer)
  • sütten ağzı yanmak
  • sütten çıkmış ak kaşık gibi olmak
  • sütten kesilmek
  • sütten kesmek
  • sütüne havale etmek
  • sütüne kalmak
  • süt vermek

Birleşik Kelimeler: sütağacı, sütana, sütanne, süt asidi, sütbaba, süt beyaz, süt çocuğu, süt çorbası, süt danası, süt dişi, süthane, süt ineği, süt izni, süt kardeşi, süt kırı, sütkız, süt kuzusu, sütliman, süt mavisi, sütnine, sütoğul, süt otu, sütölçer, süt şekeri, süt taşı, süt tozu, sütü bozuk, arı sütü, aslansütü, balık sütü, bitki sütü, güneş sütü, kireçsütü, kuş sütü, soya sütü

TEKAÜT (Kelime Kökeni: Arapça teḳāʿud)

[isim]

[eskimiş]

  • Emekliye ayrılma

[halk ağzında]

  • Emekli

    Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekaüt olmak

Birleşik Kelimeler: tekaüt ikramiyesi, tekaüt maaşı

TELEÜT

[isim]

  • Batı Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu

BRÜT (Kelime Kökeni: Fransızca brut)

[sıfat]

  • Kesintisi yapılmamış, kesintisiz (para)
  • Darası çıkarılmadan tartılan (ağırlık)

TAANNÜT (Kelime Kökeni: Arapça taʿannud)

[isim]

[eskimiş]

  • Direnme, ayak direme, inat etme, direnim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taannüt etmek

TESANÜT (Kelime Kökeni: Arapça tesānud)

[isim]

[eskimiş]

  • Omuzdaşlık
  • Dayanışma

    İnsan zekâsının birliği, düşüncelerin tesanüdünden doğan büyük ve ümit verici bir netice. - Cemil Meriç

ALAMİNÜT (Kelime Kökeni: Fransızca à la minute)

[sıfat]

  • Acele, çabuk

    Alaminüt fotoğraf.

Birleşik Kelimeler: alaminüt yemek

TEMERRÜT (Kelime Kökeni: Arapça temerrud)

[isim]

[eskimiş]

  • Dikkafalılık, kafa tutma, direnme

[hukuk]

[ekonomi]

  • Ek faiz ödememe durumu

[hukuk]

[ekonomi]

  • Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temerrüde düşmek
  • temerrüt etmek

Birleşik Kelimeler: temerrüt faizi

TAAMMÜT (Kelime Kökeni: Arapça taʿammud)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir işi veya suçu bile bile, tasarlayarak yapma

[hukuk]

  • İşlenecek bir suçun daha önceden tasarlanması

KÜSKÜT (Kelime Kökeni: Fransızca cuscute)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz, asalak bir bitki, şeytansaçı, bağboğan (Cuscuta)

KATGÜT (Kelime Kökeni: Fransızca catgut)

[isim]

[tıp]

  • Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan, kedi bağırsağından yapılmış iplik

PRELÜT (Kelime Kökeni: Fransızca prélude)

[isim]

[müzik]

  • Ses ve çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı veya doğaçtan olan müzik parçası

FLÜT (Kelime Kökeni: Fransızca flûte)

[isim]

[müzik]

  • Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta

Birleşik Kelimeler: blok flüt, düz flüt, pan flüt, yan flüt