ÜSTÇAVUŞLUK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÜSTÇAVUŞLUK harflerini içeren 4 harfli 40 kelime bulunuyor. 4 harfli ÜSTÇAVUŞLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVUÇ14, ŞAVK13, SUVA12, UÇUŞ12, VUKU12, AVLU11, SLAV11, VAKS11, VALS11, USÇU10, UTÇU9, UÇLU9, UÇUK9, ÇUKA8, UŞAK8, UÇAK8, ULAÇ8, ULAŞ8, LÜKS7, SULU7, USLU7, USUL7, ULUS7, AKSU6, KUTU6, KUUT6, KÜLT6, KULU6, SUAL6, TULU6, USTA6, UTLU6, UTKU6, AKUT5, KLAS5, KULA5, KAST5, SALT5, ULAK5, TALK4

TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)

[isim]

[mineraloji]

  • Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum

Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist

AKUT (Kelime Kökeni: Almanca akut)

[sıfat]

[tıp]

  • İveğen

KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Sınıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Üstün nitelikli, üstün yetenekli

    Klas oyuncu.

KULA

[isim]

  • Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu

[sıfat]

  • Bu renkte olan (at)

    Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

  • Manisa iline bağlı ilçelerden biri

KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri

SALT

[sıfat]

  • İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak

    Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır. - Adalet Ağaoğlu

[felsefe]

  • İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı

[zarf]

  • Yalnızca

    Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: salt çoğunluk, salt değer, salt nem, salt sıcaklık, salt sıfır

ULAK

[isim]

  • Haberci

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ulak çıkarmak

Birleşik Kelimeler: özel ulak, el ulağı

AKSU

[isim]

[halk ağzında]

  • Katarakt

[isim]

  • Isparta iline bağlı ilçelerden biri
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

KUTU (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap

    Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Bu kabın alabildiği miktarda olan

    Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına. - Nazım Hikmet

  • Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap

[mecaz]

  • Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz

    Akıl kutusu. Fesat kutusu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kutu gibi

Birleşik Kelimeler: kutu kutu, camekânlı kutu, kapalı kutu, karakutu, kara kutu, akıl kutusu, batarya kutusu, boya kutusu, ecza kutusu, kalem kutusu, mücevher kutusu, posta kutusu, sorgu kutusu, şikâyet kutusu, vites kutusu, yağ kutusu, yakınma kutusu, zemberek kutusu

KUUT (Kelime Kökeni: Arapça ḳuʿūd)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Namazın oturularak kılınan kısmı
  • Oturma

KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)

[isim]

[din bilgisi]

  • Din (I)

[din bilgisi]

  • Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
  • Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb

KULU

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

SUAL (Kelime Kökeni: Arapça suʾāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Soru

    Hatıralarını anlattığı sırada Atatürk'e bir sual sormuştum. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sual etmek

Birleşik Kelimeler: sorgu sual, ahiret suali, kabir suali

TULU (Kelime Kökeni: Arapça ṭulūʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Güneşin doğması, doğuşu

USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)

[isim]

  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

  • Zanaat öğreticisi
  • Zanaatçılar için unvan

    Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi

[mecaz]

  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası