ÜNİFORMASIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÜNİFORMASIZ harflerini içeren 5 harfli 60 kelime bulunuyor. 5 harfli ÜNİFORMASIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ZİFOS16,
ARSİN
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)
-
Nesir yazan, nesir ustası
Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı
ANÜRİ (Kelime Kökeni: Fransızca anurie)
- İdrar oluşturamama biçiminde ağır bir böbrek rahatsızlığı belirtisi
MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)
- Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
-
Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirasa konmak
- miras helal, hele al demişler
- miras yemek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası
MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)
- Kestane rengi
- Bu renkte olan
NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)
-
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasır bağlamak (veya tutmak)
- nasırına basmak
Birleşik Kelimeler: nasır yakısı
ORMAN
-
Ağaçlarla örtülü geniş alan
Bütün evi bir ormanmış gibi rahatça ve her anlamda kullanabiliyorlardı. - Ayla Kutlu
- Bu ağaçların bütünü
Ata Sözleri ve Deyimler
- orman gibi
- orman taşlamak
Birleşik Kelimeler: orman çayırı, orman dizisi, orman evi, orman gülü, orman işletmesi, orman kaçkını, orman kanunu, orman kebabı, orman kibarı, orman koruma memuru, orman köylüsü, orman köyü, orman kuşağı, orman sarmaşığı, orman sıçanı, orman tavuğu, orman yeşili, deli orman, tropikal orman, vahşi orman, yağmur ormanları
ROMAN
- Çingene
- İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür
-
Bu türde yazılmış eser
Bu, ihtiyar kitapçıdan alıp evde bayıla bayıla okuduğu küçük hissî romanlardan biriydi. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- romanı yazılmak
Birleşik Kelimeler: çizgi roman, ırmak roman, nehir roman, polisiye roman, resimli roman, tarihî roman, tarihsel roman, tefrika roman, köy romanı
SONRA
-
Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı
Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And
-
Daha uzak ve ileri bir yerde
Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. - Reşat Nuri Güntekin
- Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz
-
Yoksa, aksi hâlde
Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.
-
Arkadan gelen bölüm veya zaman
Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.
Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası
SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)
- Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem
- Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz
SINAİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿī)
- Sanayi ile ilgili, endüstriyel
SANRI
-
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon
Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan
MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)
- Dize
MÜRAİ (Kelime Kökeni: Arapça murāʾī)
-
İkiyüzlü
Pek nazik olduğu için onu görenler mürai zannederler. - Abdülhak Şinasi Hisar
MASON (Kelime Kökeni: Fransızca maçon)
- Masonluk üyesi, farmason
Birleşik Kelimeler: mason locası