Ün ile Biten Kelimeler
ÜN ile biten 62 kelime bulunuyor. Sonu ÜN olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ün kelimesinin anlamı nedir? Ün ile başlayan kelimeler. İçinde ün olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
GAYRİMÜMKÜN23
8 Harfli Kelimeler
GÜMÜŞÇÜN25, GÜNDÜZÜN23, GÜNBEGÜN22, TEKEVVÜN22, GÜNDEDÜN20, BÜSBÜTÜN19, TEBEYYÜN16, TEMEDDÜN15, TECENNÜN13
7 Harfli Kelimeler
TAAFFÜN21, ÖMÜRSÜN19, TEVAZÜN18, TAAYYÜN13
6 Harfli Kelimeler
ÇÖZGÜN24, GÖÇKÜN21, KÖFTÜN20, DÜZGÜN19, DÖRDÜN18, SÜZGÜN18, ÇÖKKÜN17, DÜŞKÜN15, SÜRGÜN15, DÜRBÜN14, TEAVÜN14, MÜMKÜN12, NEPTÜN12, KÜSKÜN11, KÜRTÜN10, TRİBÜN10
5 Harfli Kelimeler
ÖZGÜN20, DÜĞÜN18, ÖRGÜN17, ÖLGÜN17, GÜCÜN16, GÜZÜN16,
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
ÖĞÜN19, ÖDÜN14, ÜRÜN8
3 Harfli Kelimeler
GÜN9, DÜN7, YÜN7, TÜN5
2 Harfli Kelimeler
ÜN4
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
TÜN
- Gece
Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği
DÜN
-
Bugünden bir önceki gün
Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. - Peyami Safa
-
Geçmiş
Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek.
-
Bugünden bir önceki günde
Dün söyledi.
- Kısa bir süre önce
Ata Sözleri ve Deyimler
- dün bir, bugün iki
- dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
- dün öleni dün gömerler
YÜN
-
Koyun tüyü
Bu şiltenin yünü az gelmiş.
-
Bu tüyden yapılmış
Sırtımdaki kırmızı yün hırkam devamlı su çekiyordu. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: madenî yün, asbest yünü, cam yünü, koyunyünü, maden yünü
ÜRÜN
- Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
- Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey
-
Eser
Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi.
- Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey
Birleşik Kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri
GÜN
- Güneş
- Güneş ışığı
-
Gündüz
Bütün gün yanında kalırdım. - Adalet Ağaoğlu
-
Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre
Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da. - Necati Cumalı
-
İçinde bulunulan zaman
Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu. - Reşat Nuri Güntekin
-
Zaman, sıra
Ama şu son günlerde büyük bir ilerleme olmuştu kadında. - Ayşe Kulin
- Çağ, devir
-
İyi yaşanmış zaman
Zavallı, gün görmedi.
-
Bayram niteliğinde özel gün
Bugün Fransızların günü imiş.
-
Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı
Yarın Ayşe Hanım'ın günü.
- Tarih
Ata Sözleri ve Deyimler
- gün ağarmak
- gün almak
- gün atmak
- gün batmak
- gün bugün
- gün doğmadan kimliği söylenmez
- gün doğmadan neler doğar
- gün doğmak
- gün doğmak
- güne göre kürk giyinmek gerek
- gün eylemek
- gün geçer, kin geçmez
- gün geçirmek (veya öldürmek)
- gün geçmek
- gün gibi açık
- gün görmemek
- gün güne uymaz
- gün kavuşmak
- gün koymak
- günlerden bir gün
- günleri gece olmak
- günleri sayılı olmak
- gün meselesi
- gün ola harman ola
- gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez
- gün saymak
- günü (veya gününü) kurtarmak
- günü dolmak
- günü gününe uymaz
- gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek)
- gününü doldurmak
- gününü görmek
- gününü göstermek
- gününü gün etmek
- günü yetmek
- gün varken davarını eve götür
- gün yemek
- gün yüzü görmemek
- gün yüzü görmemiş (söz veya küfür)
Birleşik Kelimeler: günâşık, günaşırı, günaydın, gün balı, gün balığı, gün batımı, gün batısı, günbegün, günberi, gün boyu, günçiçeği, gün dikilmesi, gün doğusu, gündöndü, gün dönümü, gün durumu, güngörmez, güngörmüş, gün gülü, gün günden, günısı, gün ışığı, günindi, gün merkezli, gün ortası, günöte, Gün tutulması, gün tün eşitliği, gün yağmuru, gün yayı, gün yeli, günden güne, günebakan, günler günü, günübirlik, günü geçmiş, günü gününe, günün adamı, günün birinde, ala gün, artık gün, ay gün takvimi, ay gün yılı, ek gün, ertesi gün hapı, her gün, iyi gün, iyi gün dostu, kara gün, kara gün dostu, mübarek gün, öbür gün, ön gün, öte gün, tam gün, ana baba günü, arife günü, aşure günü, bayram günü, çalışma günü, doğum günü, güneş günü, halk günü, hesap günü, imza günü, iş günü, kabul günü, kandil günü, kış günü, kıyamet günü, mahşer günü, okuma günü, paça günü, yaş günü, yıldız günü
KÜRTÜN
- Yük hayvanlarına vurulan semer, palan
- Rüzgârın etkisiyle kuytu yerlere toplanmış kar yığını
- Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri
TRİBÜN (Kelime Kökeni: Fransızca tribune)
-
Spor salonu, stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm, sekilik
Muazzam avlunun medreseler tarafında, kadınlar için tribünler yükseliyordu. - Halide Edip Adıvar
- Burada oturan seyirciler
Ata Sözleri ve Deyimler
- tribünlere oynamak
Birleşik Kelimeler: açık tribün, kapalı tribün, şeref tribünü
SÜLÜN
- Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş (Phasianus colchicus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- sülün gibi
ÜSTÜN
-
Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan
Bu nazire gazeller muhakkak ki onlardan çok üstündü. - Asaf Halet Çelebi
- Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik
Ata Sözleri ve Deyimler
- üstün bulmak (veya görmek)
- üstün olmak (veya gelmek)
- üstün tutmak
Birleşik Kelimeler: üstün yapım, üstün zekâ
- Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha
KÜSKÜN
-
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter. - Etem İzzet Benice
- Küstüm otu
- Gelişmemiş, küçük kalmış
BÜTÜN
-
Eksiksiz, tam
Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek. - Nazım Hikmet
-
Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bozuk olmayan (para)
Bütün para.
- Parçalanmamış
-
Birlik, tamlık
Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder. - Orhan Veli Kanık
Birleşik Kelimeler: bütün bütün, bütün bütüne, bütün çıplaklığıyla, başı bütün, dini bütün, kuruluşlar bütünü
BÜKÜN
- Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf
LAGÜN (Kelime Kökeni: Fransızca lagune)
- Deniz kulağı
YÜKÜN
- İyon