ÜMRANİYE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÜMRANİYE harflerini içeren 4 harfli 41 kelime bulunuyor. 4 harfli ÜMRANİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RÜYA8, ÜNYE8, EMAY7, MENÜ7, MAYİ7, ÜREM7, AYİN6, AYNİ6, NİYE6, RİYA6, YENİ6, YİNE6, YANİ6, AMİR5, AMİN5, ERİM5, ENAM5, EMİR5, EMİN5, EMAN5, İNME5, İNAM5, İMAR5, İMAN5, MİRA5, MİNE5, MARN5, MANİ5, MAİN5, MERİ5, MERA5, MENİ5, NEMA5, NAME5, RAMİ5, REMİ5, ERİN4, ENİR4, İARE4, İANE4, RİNA4

ERİN

[sıfat]

  • Ergen

ENİR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür yaban mersini

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa

  • Eğreti verme, ödünç verme

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal

RİNA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Tırpana

AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)

[isim]

  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]

  • Buyuran, buyurucu

[ticaret]

  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri

ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)

[ünlem]

[din bilgisi]

  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz

[isim]

[kimya]

  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

ERİM

[isim]

  • Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil

    El erimi. Göz erimi.

Birleşik Kelimeler: el erimi, göz erimi, kulak erimi, kurşun erimi

[isim]

  • Muştu

ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaratılmış bütün canlılar
  • Halk

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı

EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)

[isim]

  • Buyruk, komut, talimat, ferman
  • İstek

    İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[bitki bilimi]

  • Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emir almak
  • emir altına almak
  • emir vermek
  • emrine girmek
  • emrine vermek

Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri

[isim]

  • Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı

EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)

[sıfat]

  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

  • Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz

    Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Şüphesi olmayan

    Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini

EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)

[isim]

  • Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi

İNME

[isim]

  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]

  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme

İNAM

[isim]

[eskimiş]

  • Emanet, vedia

İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)

[isim]

  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek