ÜMMETÇE ile Oluşan Kelimeler (ÜMMETÇE Kelime Türetme)
ÜMMETÇE harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. ÜMMETÇE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ümmetçe kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ÜMMETÇE14
5 Harfli Kelimeler
EMMEÇ10, ÜMMET9
4 Harfli Kelimeler
EMEÇ8, ÇETE7, ÜTME7, EMME6, MEME6, ETME5, EMET5
3 Harfli Kelimeler
MEÇ7, TÜM6, MET4, TEM4
2 Harfli Kelimeler
ÜÇ7, ÇE5, EM3, ME3, ET2, TE2
ET
-
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.
- Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
-
Ten
Gömleği yırtılmış, eti görünüyor.
-
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
Bu zeytinde et denecek bir şey yok.
Ata Sözleri ve Deyimler
- et bağlamak
- ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
- eti budu yerinde (veya etine dolgun)
- eti kemiği
- eti kemiğine yapışmak
- etinden et koparmak (veya kesmek)
- eti ne budu ne?
- eti senin, kemiği benim
- et kanlı gerek, yiğit canlı
- et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
- etle tırnak arasına girilmez
- etle tırnak gibi
- et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
- etten duvar örmek
- etten önce çömleğe düşmek
- et tırnak olmak
- et tırnaktan ayrılmaz
- et tutmak
Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde
TE
- Türk alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı, okunuşu
- Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
- Tellür elementinin simgesi
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)
-
Kabarma
Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: metcezir
- Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
- Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek
TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)
- Tema
ETME
- Etmek işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etme bulma dünyası
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
ÇE
- Türk alfabesinin dördüncü harfinin adı, okunuşu
EMME
- Emmek işi
- Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
- Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi
- Soğurma
- Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi
Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba
MEME
- Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
-
Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü
Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. - Rıfat Ilgaz
-
Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı
O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı
Tüfek memesi.
- Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- memeden kesmek
- memede olmak
- meme vermek
- meme yapmak
Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi
TÜM
-
Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
Parasının tümünü kaybetti.
- Yarım olmayan, bütün, eksiksiz
Birleşik Kelimeler: tümamiral, tüm başkalaşma, tüm başlılar, tümgeneral, tüm kirpikliler, tüm sayı, tüm tanrıcı, tümevarım
- Tümsek
ÇETE (Kelime Kökeni: Bulgarca)
- Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
-
Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik
Feti Bey, piyadece gezen azgın bir çete gibi hareket hâlindeydi. - Kerim Korcan
Birleşik Kelimeler: çete savaşı
ÜTME
- Ütmek işi
- Ateşte kızartılmış taze buğday veya mısır
MEÇ (Kelime Kökeni: Fransızca mèche)
- Süngü gibi yalnız batırılarak yaralamaya yarayan, kısa, düz ve ensiz kılıç
- Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu