ÜLKÜLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÜLKÜLEŞTİRMEK harflerini içeren 6 harfli 68 kelime bulunuyor. 6 harfli ÜLKÜLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MÜŞKÜL14, ÜŞÜMEK14, ÜŞÜRME14, ÜŞÜTME14, ÜRÜŞME14, MÜŞRİK12, MÜRŞİT12, ÜLEŞME12, KÜRÜME11, KEŞKÜL11, TÜMLÜK11, ÜTÜLME11, ÜRETİŞ11, ÜRÜMEK11, ERİŞME10, EŞİLME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞLEME10, KÜRKLÜ10, KÜTLÜK10, KÜKÜRT10, KÜLTÜR10, KÜLLÜK10, TEŞMİL10, ERİŞTE9, KÜREME9, KÜMELİ9, LEŞKER9, ŞİRKET9, TEŞRİK9, TEŞKİL9, TÜREME9, TÜMLER9, ÜREMEK9, ÜREMİK9, ÜRETİM9, ÜRETME9, ÜRKMEK9, RİTÜEL8, TELLÜR8, ERİTME7, ERİMEK7, ETKİME7, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMLİ7, İRKMEK7, İLETME7, KERİME7, KERTME7, KELİME7, KEMLİK7, MİLLET7, METRİK7, MELİKE7, MERTEK7, TERMİK7, TEKMİL7, TEMLİK7, KRİKET6, KERTİK6, KELKİT6, KELLİK6, LEKELİ6, TERLİK6, TEKLİK6

KRİKET (Kelime Kökeni: Fransızca cricket)

[isim]

[spor]

  • On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun

KERTİK

[isim]

  • Kertilmiş yer, gedik, çentik

[sıfat]

  • Kertilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beşik kertiği

KELKİT

[isim]

  • Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

TERLİK

[isim]

  • Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi

    Bu sıcak mevsimde tozlu ve yün terliklerini sürüyerek gidiyor. - Refik Halit Karay

[halk ağzında]

  • Beyaz patiskadan dikilen veya yünden örülen takke, başlık

    Kenarları dört parmak yağ bağlamış fesinin eski terlikten hiç farkı kalmamış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: mercan terliği

TEKLİK

[isim]

  • Tek, bir olma durumu

[dil bilgisi]

  • Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb

[argo]

  • Lira

    Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe - Sait Faik Abasıyanık

ERİTME

[isim]

  • Eritmek işi

[fizik]

  • Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi

[sıfat]

  • Eritilerek elde edilen

Birleşik Kelimeler: eritme peynir

ERİMEK

[nesnesiz]

  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

  • Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek

    Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak

[mecaz]

  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Utancından çok sıkılmak

[mecaz]

  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

ELEMLİ

[sıfat]

  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar

İRKMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Birikmek
  • Tiksinmek

[eskimiş]

  • Biriktirmek, toplamak

İLETME

[isim]

  • İletmek işi

    Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi. - Nermi Uygur