Üf ile Biten Kelimeler

ÜF ile biten 13 kelime bulunuyor. Sonu ÜF olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üf ile başlayan kelimeler. İçinde üf olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

MAATTEESSÜF22

8 Harfli Kelimeler

TEŞERRÜF19, TEKELLÜF16

7 Harfli Kelimeler

MAVİKÜF22, TEHALÜF19, TESADÜF18, TEESSÜF17, TEKASÜF16

5 Harfli Kelimeler

ZÜLÜF18, ÜSKÜF16

3 Harfli Kelimeler

PÜF15, KÜF11, TÜF11

KÜF

[isim]

  • Ekmek, peynir vb. organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar

[halk ağzında]

  • Pas(I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küf bağlamak (veya tutmak)
  • küf kokmak

Birleşik Kelimeler: küf kokusu, küf yeşili, esmer küf, ışıl küf, isli küf, maviküf, tel küf, esmer küfler, ışıl küfler, ekmek küfü, limonküfü

TÜF (Kelime Kökeni: Fransızca tuf)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı

PÜF

[isim]

  • Bir ateşi söndürmek veya canlandırmak için dudakları hafifçe büzerek dışarı verilen soluğun çıkardığı ses

    Püf desen söner.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • püf desen uçacak

Birleşik Kelimeler: püf noktası

TEKELLÜF (Kelime Kökeni: Arapça tekelluf)

[isim]

[eskimiş]

  • Zahmet veren bir iş görme, güçlüğe katlanma
  • Bir işi gösterişli bir biçimde yapmaya çalışma, özenme, gösteriş

Birleşik Kelimeler: teklif tekellüf

TEKÂSÜF (Kelime Kökeni: Arapça tekās̱uf)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir araya gelme, toplanma, sıkışma

    O, mektup değil gözyaşlarının kelime ve cümle hâlinde tekâsüfü idi. - İbrahim Alâeddin Gövsa

  • Yoğun duruma gelme, yoğunlaşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekâsüf etmek

ÜSKÜF (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[tarih]

  • Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık

TEESSÜF (Kelime Kökeni: Arapça teʾessuf)

[isim]

  • Acınma, yazıklanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teessüf ederim!
  • teessüf etmek

TESADÜF (Kelime Kökeni: Arapça teṣāduf)

[isim]

  • Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi

    Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse! - Memduh Şevket Esendal

  • Rastlantı, rast geliş

    Bilmeden acı bir tesadüfün eliyle Hakan'a giden bir armağana taarruz etmiş ve büyük bir günah işlemişti. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesadüf etmek

Birleşik Kelimeler: tesadüf eseri

ZÜLÜF (Kelime Kökeni: Farsça zulf)

[isim]

  • Şakaklardan sarkan saç lülesi

    Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin - Karacaoğlan

  • Sevgilinin saçı, zülfüyâr

    Üçü orta boylu, boyları uzar / Üçü uzun boylu, zülfünü düzer - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: zülfüyâr

TEŞERRÜF (Kelime Kökeni: Arapça teşerruf)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teşerrüf etmek

TEHALÜF (Kelime Kökeni: Arapça teḫāluf)

[isim]

[eskimiş]

  • Aykırılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tehalüf etmek

MAATTEESSÜF (Kelime Kökeni: Arapça maʿa't-teʾessuf)

[zarf]

[eskimiş]

  • Maalesef

    Hayır, Belediye nizamnamesinde maatteessüf -evet aynen böyle söyledi- maatteessüf buna dair bir kayda tesadüf edemedik. - Haldun Taner

MAVİKÜF

[isim]

[bitki bilimi]

  • Özellikle tütün fidelerinde üreyerek yaprak hastalığına yol açan asalak mantar