Ü ile Başlayan Kelimeler

Ü ile başlayan 344 kelime bulunuyor. Başında Ü olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ü ile biten kelimeler. İçinde ü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÜLKÜLEŞTİRİLMEK23

14 Harfli Kelimeler

ÜSLUPLAŞTIRMAK27, ÜCRETLENDİRMEK22, ÜLKÜLEŞTİRİLME22

13 Harfli Kelimeler

ÜSLUPLAŞTIRMA26, ÜCRETLENDİRME21, ÜLKÜLEŞTİRMEK21, ÜMİTLENDİRMEK19

12 Harfli Kelimeler

ÜÇKAĞITÇILIK30, ÜNİVERSALİZM25, ÜZENGİLENMEK22, ÜNİVERSİTELİ21, ÜLKÜLEŞTİRME20, ÜLEŞTİRİLMEK18, ÜMİTLENDİRME18

11 Harfli Kelimeler

ÜFÜRÜKÇÜLÜK30, ÜSTÇAVUŞLUK28, ÜNİFORMASIZ26, ÜSLUPSUZLUK25, ÜTOPYACILIK25, ÜRKÜTÜCÜLÜK24, ÜSTÜPÜLEMEK23, ÜSTEĞMENLİK22, ÜZENGİLEMEK21, ÜZENGİLENME21, ÜSTÜNLEŞMEK20, ÜLTİMATOMSU18, ÜLEŞTİRİLME17, ÜLEŞTİRİMLİ17, ÜRKEKLEŞMEK17

10 Harfli Kelimeler

ÜZÜMGÜNEŞİ27, ÜSLUPÇULUK23, ÜŞENGEÇLİK22, ÜSTÜPÜLEME22, ÜRÜNSÜZLÜK22, ÜRKÜNTÜSÜZ22, ÜSTYAPISAL21, ÜNİFORMALI21, ÜLKÜDAŞLIK20, ÜZENGİLEME20, ÜŞENGENLİK19, ÜSTÜNLEŞME19, ÜNİVERSİTE19, ÜSTÜNSEMEK17, ÜRKÜTÜLMEK17, ÜMMETÇİLİK17, ÜMİTSİZLİK17, ÜSTENCİLİK16, ÜRKEKLEŞME16, ÜLEŞTİRMEK16
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ÜÇKAĞITÇI26, ÜZÜMCÜLÜK24, ÜZÜNTÜSÜZ24, ÜÇÜNCÜLÜK23, ÜZENGİSİZ22, ÜSTÜNKÖRÜ22, ÜRKÜTÜLÜŞ20, ÜLKÜCÜLÜK20, ÜRPERTİCİ18, ÜRKÜNÇLÜK18, ÜRETİMEVİ18, ÜNİVERSAL18, ÜRKÜNTÜLÜ17, ÜSTÜNSEME16, ÜRPERTMEK16, ÜROKÜLTÜR16, ÜRKÜTÜLME16, ÜRPERTİLİ15, ÜMİTLENİŞ15, ÜLEŞTİRME15
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ÜFÜRÜKÇÜ25, ÜSTÇAVUŞ24, ÜTOPYACI21, ÜZGÜNLÜK21, ÜSLUPSUZ21, ÜFLEYİCİ21, ÜROLOJİK21, ÜSTEĞMEN19, ÜSTÜVANE19, ÜSTÜVANİ19, ÜTÜCÜLÜK19, ÜÇÜZLEME19, ÜRKÜTÜCÜ19, ÜZÜNTÜLÜ19, ÜVENDİRE18, ÜÇÇEYREK18, ÜNİFORMA18, ÜCRETSİZ17, ÜSTSUBAY17, ÜZENGİLİ17
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ÜZGÜSÜZ24, ÜŞÜTÜCÜ21, ÜZÜMSÜZ21, ÜROLOJİ20, ÜÇKAĞIT20, ÜSLUPÇU19, ÜŞENGEÇ19, ÜÇÜNCÜL19, ÜZÜNÇLÜ19, ÜVEYMEK18, ÜŞÜŞMEK18, ÜFÜRMEK18, ÜRÜNSÜZ17, ÜSTÜBEÇ17, ÜSTYAPI17, ÜÇBUDAK17, ÜRKÜSÜZ17, ÜNSÜZLÜ17, ÜRPERİŞ16, ÜSLUPLU16
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ÜZGÜLÜ19, ÜZÜMCÜ19, ÜÇÜNCÜ18, ÜÇÜZLÜ18, ÜFÜRÜK18, ÜSTÜPÜ17, ÜŞÜŞME17, ÜVEYME17, ÜFÜRME17, ÜZÜMSÜ17, ÜTÜSÜZ16, ÜVEYİK16, ÜZÜMLÜ16, ÜSTSÜZ15, ÜŞÜNTÜ15, ÜŞÜTÜK15, ÜTOPYA15, ÜZENGİ15, ÜFLEME15, ÜLKÜCÜ15
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

ÜZÜCÜ17, ÜRGÜP17, ÜĞRÜM17, ÜSKÜF16, ÜZGÜN16, ÜÇGÜL16, ÜFLEÇ16, ÜZÜNÇ15, ÜTÜCÜ14, ÜÇGEN14, ÜSKÜP14, ÜSLUP13, ÜŞENÇ13, ÜŞÜME13, ÜÇTAŞ13, ÜLFET13, ÜNSÜZ13, ÜZLÜK12, ÜRKÜŞ12, ÜÇLÜK12
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ÜZGÜ15, ÜVEZ15, ÜVEY14, ÜÇÜZ14, ÜZÜM12, ÜLÜŞ11, ÜÇLÜ11, ÜZME10, ÜŞME10, ÜCRA9, ÜMÜK9, ÜLEŞ9, ÜÇER9, ÜZRE9, ÜRÜN8, ÜRKÜ8, ÜNYE8, ÜNLÜ8, ÜMMİ8, ÜLKÜ8
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

Ü7, ÜYE7, ÜST6, ÜRE5

2 Harfli Kelimeler

ÜÇ7, ÜS5, ÜN4

ÜN

[isim]

  • Ses
  • Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan

    O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak

ÜRE (Kelime Kökeni: Fransızca urée)

[isim]

[kimya]

  • Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde
  • Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan temel gereçlerden beyaz, billursu toz, kaorit tutkalı

ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)

[isim]

[matematik]

  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır

[isim]

[eskimiş]

  • Kök, asıl, temel, esas
  • Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer

    Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay

[askerlik]

  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü

ÜST

[isim]

  • Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı

    Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyin görülen yanı, yüzü

    Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir şeyin dış yüzü, yüzey
  • Giyecek, giysi

    O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı. - Lâtife Tekin

  • Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk

    Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi. - İhsan Oktay Anar

  • Vücut, beden
  • Artan, geriye kalan bölüm

    Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan

    Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

  • Öte, arka

    Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan

    Üst makam. Üst rütbedekiler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üst başı
  • üst çıkmak (veya gelmek)
  • üste çıkmak
  • üstten bakmak
  • üstü kalsın
  • üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar)
  • üstünde durmak
  • üstünde hakkı olmak
  • üstünde kalmak
  • üstündeki üstünde, başındaki başında
  • üstünden (şu kadar zaman) geçmek
  • üstünden akmak
  • üstünden atmak
  • üstünden dökülmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden kibarlık akmak
  • üstünden silindir gibi geçmek
  • üstüne alınmak
  • üstüne almak
  • üstüne atmak
  • üstüne basmak
  • üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
  • üstüne bir iki güneş doğmak
  • üstüne çekmek
  • üstüne çullanmak
  • üstüne düşmek
  • üstüne fenalık gelmek
  • üstüne geçirmek
  • üstüne gelmek
  • üstüne gitmek
  • üstüne gül koklamamak
  • üstüne güneş doğmamak
  • üstüne kalmak
  • üstüne kapanmak
  • üstüne koymak
  • üstüne kuma gelmek
  • üstüne kuş kondurmak
  • üstüne olmamak
  • üstüne oturmak
  • üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
  • üstüne perde çekmek
  • üstüne sevmek
  • üstüne titremek
  • üstüne toz kondurmamak
  • üstüne tuz biber ekmek
  • üstüne üstüne gitmek
  • üstüne varmak
  • üstüne vazife olmamak
  • üstüne yaptırmak
  • üstüne yatmak
  • üstüne yıkılmak
  • üstüne yıkmak
  • üstüne yok
  • üstüne yüklenmek
  • üstüne yürümek
  • üstünü görmek
  • üstünüze afiyet (veya sağlık)

Birleşik Kelimeler: üst alize, üst baş, üst bitken, üstçavuş, üst çene, üst deri, üst diş, üst dudak, üst geçiş, üst geçit, üst güverte, üst insan, üst kat, üst katman, üst kurul, üst küme, üst perdeden, üst sınıf, üstsubay, üst tabaka, üst tarafı, üst üste, üstyapı, üstü kapalı, altüst, akşamüstü, altı üstü, arkaüstü, ayaküstü, başüstü, bayramüstü, bireyüstü, böbrek üstü bezi, deneyüstü, dizüstü, diz üstü, doğaüstü, duyuüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, insanüstü, kalburüstü, kıçüstü, köprü üstü, lisansüstü eğitim, masaüstü, normalüstü, olağanüstü, öğleüstü, partilerüstü, rüzgârüstü, set üstü ocak, sırtüstü, suçüstü, tabiatüstü, tepe üstü, tepeüstü, yaşamüstü, yer üstü, yolüstü, yüzüstü, dumanı üstünde, buğusu üstünde, başüstüne

ÜTÜ

[isim]

  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  • Bu araçla yapılan iş

    Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü

ÜYE

[isim]

  • Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza

    Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim. - Adalet Ağaoğlu

[anatomi]

  • Omurgalılarda, kol ve bacaklar, uzuv

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üye olmak

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üye tam sayısı, murahhas üye, borsa üyesi, onur üyesi, öğretim üyesi, şeref üyesi

ÜÇ

[isim]

  • İkiden sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı

[sıfat]

  • İkiden bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üç aşağı beş yukarı
  • üç aşağı beş yukarı dolaşmak
  • üç günlük ömür
  • üç maymunu oynamak
  • üç nalla bir ata kaldı

Birleşik Kelimeler: üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç

ÜRÜN

[isim]

  • Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
  • Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey

[mecaz]

  • Eser

    Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi.

[mecaz]

  • Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey

Birleşik Kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri

ÜRKÜ

[isim]

  • Topluluğu saran ortak korku, panik

ÜNYE

[isim]

  • Ordu iline bağlı ilçelerden biri

ÜNLÜ

[sıfat]

  • Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı

    Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi. - Tarık Buğra

[isim]

[dil bilgisi]

  • Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Birleşik Kelimeler: ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü

ÜMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ummī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Okuyup yazması olmayan

    Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete! - Haldun Taner

ÜLKÜ

[isim]

  • Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

  • İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, mefkûre, ideal, vizyon

    Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri! - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

ÜCRA

[sıfat]

  • Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan

    Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı

ÜMÜK

[isim]

[halk ağzında]

  • Boğaz
  • Gırtlak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ümüğüne sarılmak (veya basmak)
  • ümüğünü sıkmak