Öğü ile Başlayan Kelimeler

ÖĞÜ ile başlayan 26 kelime bulunuyor. Başında ÖĞÜ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde öğü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

ÖĞÜRLEŞMEK29, ÖĞÜRTLEMEK26

9 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜLÜK31, ÖĞÜRLEŞME28, ÖĞÜTÜLMEK27, ÖĞÜTLEMEK25, ÖĞÜRTLEME25

8 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜLÜŞ30, ÖĞÜRTÜCÜ30, ÖĞÜTÜLME26, ÖĞÜTLEME24, ÖĞÜRTMEK24

7 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜCÜ29, ÖĞÜRLÜK24, ÖĞÜTMEK23, ÖĞÜRTME23, ÖĞÜRMEK23

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜRÜŞ26, ÖĞÜTÇÜ26, ÖĞÜTÜŞ26, ÖĞÜRTÜ23, ÖĞÜRME22, ÖĞÜTME22

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜN19, ÖĞÜR19, ÖĞÜT19

ÖĞÜN

[isim]

  • Kez, defa
  • Yemek vakti

    Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.. - Halide Edip Adıvar

  • Bir vakitte yenilen yemek

ÖĞÜR

[isim]

[halk ağzında]

  • Akran

[sıfat]

  • Öğrenmiş

[sıfat]

  • Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus
  • Takım, fırka, zümre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öğür olmak

ÖĞÜT

[isim]

  • Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat

    Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öğütte (veya öğütlerde) bulunmak
  • öğüt vermek

ÖĞÜRME

[isim]

  • Öğürmek işi

    Durup dururken kuru kuru öğürmeye başlıyordu. - Ayşe Kulin

ÖĞÜTME

[isim]

  • Öğütmek işi

    Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: öğütme haznesi

ÖĞÜTMEK

[-i]

  • Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
  • Ezmek, çiğnemek

ÖĞÜRTME

[isim]

  • Öğürtmek işi

ÖĞÜRMEK

[nesnesiz]

  • Kusarken veya kusacak gibi olurken `öğürtü` sesi çıkarmak

    Elini göğsüne bastırarak üst üste öğürdü. - Peyami Safa

[halk ağzında]

  • Böğürmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öğüreceği gelmek

ÖĞÜRTÜ

[isim]

  • Öğürmek işi

    İnsan rakı masasının başına eğlenelim, iş görelim diye oturur ve ekseriya eğlence öğürtü, iş gürültü ile biter. - Refik Halit Karay

  • Öğürürken çıkan sesin adı

    Cevap beklemeden hastanın öğürtüleri işitilen odaya koştu. - Peyami Safa

ÖĞÜTLEME

[isim]

  • Öğütlemek işi, nasihat

ÖĞÜRTMEK

[-i]

  • Öğürmesine yol açmak

    Bunaltıcı, öğürtücü, uyku getiren bir sıcak oflatıp puflatıyordu. - Orhan Kemal

ÖĞÜRLÜK

[isim]

  • Öğür olma durumu

ÖĞÜTLEMEK

[-e]

[-i]

  • Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek

    Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez. - Nurullah Ataç

ÖĞÜRTLEME

[isim]

  • Öğürtlemek işi

ÖĞÜRTLEMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Ayırmak, ayıklamak, seçmek, temizlemek