ÖĞRETMENEVİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÖĞRETMENEVİ harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli ÖĞRETMENEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
İVEĞEN19,
ERİTEN
- İçinde katı bir madde eriyebilen veya katı bir maddeyi eritebilen (sıvı)
ERMENİ
- Ermenistan'da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan halk veya bu halktan olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- Ermeni gelini gibi kırıtmak
ERİTME
- Eritmek işi
- Metallerde erimeyi sağlamak amacıyla dökümden önce yapılan ısıtma işlemi
- Eritilerek elde edilen
Birleşik Kelimeler: eritme peynir
ERİNME
- Erinmek işi
TERMİN (Kelime Kökeni: Almanca Termin)
- Belirlenmiş zaman, randevu
TEMRİN (Kelime Kökeni: Arapça temrīn)
-
Alıştırma
Bir zamanlar ben de nefsimi köreltmek için benliğimin burnunu kıracak böyle temrinler yapardım. - Haldun Taner
TEMREN
- Cirit ucu
ÖNERTİ
- Şartlı bir önermenin şartı anlatan ön bölümü: `Duman çıkıyorsa ateş vardır` sözünde `duman çıkıyorsa` şartı bir önertidir
TENVİR (Kelime Kökeni: Arapça tenvīr)
- Aydınlatma
- Bilgi verme, aydınlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- tenvir etmek
VİNTER (Kelime Kökeni: İngilizce winter)
- Ağaç çemberler üzerine örülmüş torba biçimindeki balık ağı
VETİRE (Kelime Kökeni: Arapça vetīre)
- Süreç
- Üslup, tarz
- Burun deliklerini ayıran zar
EVERME
- Evermek işi
EVİRME
- Evirtim
- Bir önermenin konusunu yüklem, yüklemini de konu durumuna getirerek vargısı doğru olan yeni bir önerme çıkarma, akis: `Hiçbir insan ölümsüz değildir` önermesinden evirme yoluyla `hiçbir ölümsüz insan değildir` önermesi çıkarılabilir
Birleşik Kelimeler: ters evirme
EĞRETİ
-
Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat
O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. - Attila İlhan
-
İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış olan
Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu. - Burhan Günel
-
Takma
Eğreti diş. Eğreti bacak.
- Belli belirsiz
- Uyumsuz, yakışmamış
-
İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde
Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde. - Zeyyat Selimoğlu
-
Üstünkörü, ciddiye almadan
Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun. - Samiha Ayverdi
Ata Sözleri ve Deyimler
- eğreti almak
- eğreti ata binen tez iner
- eğreti kuyruk tez kopar
- eğreti oturmak
- eğreti vermek
- eğretiye almak
NEVMİT (Kelime Kökeni: Farsça nevmīd)
- Umutsuz, çaresiz
-
Umutsuz, çaresiz bir biçimde
Bir kısmı geceyi burada geçirmek zaruri olduğu kanaatinde idi, ona göre bir şey yapalım, ateş yakalım diye, nevmit ve şaşkın söyleniyorlardı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- nevmit olmak