ÖĞRETMENEVİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÖĞRETMENEVİ harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖĞRETMENEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EĞRİM13,
ETENE
- Döl eşi
- Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm
TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)
- İnceltici
ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)
- Kakım
ETMEN
- Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
ENEME
- Enemek işi
İMREN
- Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta
METİN (Kelime Kökeni: Arapça metn)
-
Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst
Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu. - Elif Şafak
-
Basılı veya el yazması parça, tekst
Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir. - Asaf Halet Çelebi
Birleşik Kelimeler: metinler arasılık
-
Metanetli
Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- metîn olmak
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)
-
İyilik, lütuf, ihsan
Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus
-
Yaşamak için gerekli her şey
Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı
- Yiyecek içecek, özellikle ekmek
-
Yararlanılan imkân
Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.
Ata Sözleri ve Deyimler
- nimet bilmek
- nimet hakkı (için)
- nimeti ayağıyla tepmek
Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli
TEMİN (Kelime Kökeni: Arapça teʾmīn)
- Korkusunu giderme, inanç verme
- Sağlama, elde etme
-
Gerçekleştirme
Evde huzuru temin annenin görevidir.
Ata Sözleri ve Deyimler
- temin etmek
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
EVREN
-
Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos
Evrende milyonlarca galaksi, her galakside milyonlarca güneş var. - Aydın Boysan
-
Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar
Yemeyi, içmeyi, konuşmayı, düşmanlarımı, dostlarımı, orta malı hislerimi ve evreni unuttum. - Refik Halit Karay
- Büyük yılan
-
Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam
Kendi evrenine dalmış olan Halim ürkerek sıçradı, bir adım geriye attı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: evren bilimi, evren doğumu, evren pulu
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri