ÖZÜMLENME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÖZÜMLENME harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖZÜMLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Özümlenme ile başlayan 4 harfli kelimeler. özümlenme ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Özümlenme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖZLÜ15, MÖNÜ13, ÖZEL13, ÖZEN13, ÖZNE13, ÖLÜM13, ÖLME11, ÖNEM11, MÜZE10, ÖNEL10, ÜZME10, EZME8, MEZE8, EZEL7, ENEZ7, MENÜ7, EMME6, MEME6, ÜLEN6, EMEN5, EMEL5, ELEM5

EMEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)

[isim]

  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

EMME

[isim]

  • Emmek işi
  • Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
  • Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi

[fizik]

  • Soğurma

[teknik]

  • Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi

Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba

MEME

[isim]

[anatomi]

  • Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
  • Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü

    Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. - Rıfat Ilgaz

  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı

    O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

[askerlik]

  • Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı

    Tüfek memesi.

[denizcilik]

  • Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memeden kesmek
  • memede olmak
  • meme vermek
  • meme yapmak

Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi

ÜLEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Ulan

    Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)

[isim]

  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet

ENEZ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Hantal, vurdumduymaz

[isim]

  • Edirne iline bağlı ilçelerden biri

MENÜ (Kelime Kökeni: Fransızca menu)

[isim]

  • Yemek listesi
  • Sofraya çıkarılacak yemeklerin hepsi

[bilişim]

  • Komut veya seçenek listesi

Birleşik Kelimeler: ana menü, fiks menü

EZME

[isim]

  • Ezmek işi
  • Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
  • Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
  • Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi

MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)

[isim]

  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Eğlence, alay

MÜZE (Kelime Kökeni: Fransızca musée)

[isim]

  • Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı

    O devirlere ait yatağanlar, baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. - Orhan Seyfi Orhon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • müze gibi

Birleşik Kelimeler: açık hava müzesi

ÖNEL

[isim]

[hukuk]

  • Mehil

ÜZME

[isim]

  • Üzmek işi

    Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

ÖLME

[isim]

  • Ölmek durumu, fevt, kabız, uful

    Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: ölme hakkı