ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZGÜ23, GÖZLÜ20, GÖÇÜK20, ÖZGÜL20, ÖZGÜR20, ÇÖZÜK19, GÖLÜK17, ÇÖRKÜ16, ÇÖKÜK16, GÜÇLÜ16, KÖKÇÜ16, ÖZLÜK16, ÜÇGÜL16, ÖRÜLÜ15, GÜLÜK13, GÜLLÜ13, KÖRÜK13, KÖLÜK13, KÖKLÜ13, ÇÜKÜR12, ÇÜRÜK12, KÜÇÜK12, ÜZLÜK12, ÜÇLÜK12, KÜLLÜ9

KÜLLÜ

[sıfat]

  • İçinde veya üzerinde kül bulunan

Birleşik Kelimeler: küllü su

ÇÜKÜR

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç

ÇÜRÜK

[sıfat]

  • Çürümüş olan

    Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu. - Ömer Seyfettin

  • Sağlam ve dayanıklı olmayan

    Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası. - Haldun Taner

[isim]

  • Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke

    Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde. - Attila İlhan

[mecaz]

  • İş göremez, hastalıklı

[mecaz]

  • Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan

    Çürük dava. Çürük iddia.

[mecaz]

  • Sakat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çürüğe çıkarmak
  • çürük (veya çürüğe) çıkmak
  • çürük tahta çivi (veya mıh) tutmaz
  • çürük tahtaya basmak

Birleşik Kelimeler: çürük boya, çürük çarık, çürük elma, çürük gaz, çürük iş, çürük para, çürük raporu, çürük sakız, ipi çürük, kırmızı çürük, vişneçürüğü

KÜÇÜK

[sıfat]

  • Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı

    Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı. - Ayla Kutlu

  • Yaşı daha az olan

    Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk. - Adalet Ağaoğlu

  • Niceliği az olan

    Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum. - Sait Faik Abasıyanık

  • Niteliği aşağı olan, bayağı

    Küçük adam.

  • Geri aşamada

    Küçük bir memur.

  • Değersiz, önemsiz

    Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kısık, parlak olmayan (ses)

    Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Küçük abdest

[isim]

[mecaz]

  • Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • küçük dağları ben yarattım demek
  • küçük düşmek
  • küçük düşürmek
  • küçük görmek
  • küçük köyün büyük ağası
  • küçükle küçük, büyükle büyük olmak
  • küçük oynamak

Birleşik Kelimeler: küçük abdest, küçük ad, Küçük Asya, küçük ay, Küçükayı, küçükbaş, küçük bey, küçük boy, küçük burjuva, küçük çaplı, küçük çapta, küçük dalga, küçük dil, küçük gezegen, küçük hanım, küçük harf, küçük Hindistan cevizi, küçük kan dolaşımı, küçük karga, küçük köprü, küçük kumru, küçük martı, küçük mevlit ayı, küçük orta, küçük önerme, küçük parmak, küçük sakarca, küçük sesli uyumu, küçük şalgam, küçük tansiyon, küçük terim, küçük tövbe ayı, küçük ünlü uyumu, sonsuz küçük, büyüklü küçüklü

ÜZLÜK

[isim]

[halk ağzında]

  • Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek

ÜÇLÜK

[sıfat]

  • Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş

[isim]

[spor]

  • Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış

GÜLÜK

[isim]

[halk ağzında]

  • Hindi
  • Sebze yetiştirmek için açılan ocak

    Kavağın dibine gülük yaptırdım / Basaksız evlere hayat yaptırdım - Halk türküsü

GÜLLÜ

[sıfat]

  • Gülü olan

Birleşik Kelimeler: dallı güllü

KÖRÜK

[isim]

  • Ateşi canlandırmak için kullanılan ve açılıp kapandıkça içindeki havayı üfleyen araç

    Bir taraftan ha bire körüğün ipini çekiyordu. - Reşat Enis

  • Bazı araçların açılıp kapanabilir üst üste katlanmış bölümü

    Biz faytonun körüğü altında fotoğraf çekmeye uğraşıyorduk. - Nazlı Eray

[müzik]

  • Bazı müzik araçlarında hava vermeye yarayan, el veya ayakla işletilen meşin veya kâğıt bölüm

    Akordiyon körüğü.

KÖLÜK

[isim]

[halk ağzında]

  • İş ve yük hayvanı

KÖKLÜ

[sıfat]

  • Kökü olan

[mecaz]

  • Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, kökten, cezrî, esaslı

    Onu, ondan kendine kattıklarıyla köklü bir değişime uğratmayı amaçlıyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan

Birleşik Kelimeler: köklü aile

ÖRÜLÜ

[sıfat]

  • Örülmüş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örülü olmak

ÇÖRKÜ

[isim]

[matematik]

  • Sayı boncuğu

ÇÖKÜK

[sıfat]

  • Çökmüş, çukurlaşmış, içeri çekilmiş

    Gençken de yanakları çökük, kuru bir adamdı. - Memduh Şevket Esendal

GÜÇLÜ

[sıfat]

  • Gücü olan, kudretli, kuvvetli, yavuz

    Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı. - Ayla Kutlu

  • Şiddeti çok olan

[mecaz]

  • Etkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu

    Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi. - Reha Mağden

[mecaz]

  • Nitelikleri ile etki yaratan, etkili

    Bu denli güçlü bir aşkı bundan sonra da önleyemeyeceğimi biliyordum. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: güçlü kuvvetli