ÖZGÜRLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÖZGÜRLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli ÖZGÜRLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÖRMÜŞ22,
KÜREME
- Küremek işi
LEŞKER (Kelime Kökeni: Farsça leşker)
-
Asker
Aldı gam leşkeri gönül şehrini. - Dertli
- Ordu
ÜREMEK
-
Canlı, doğup çoğalmak
Altı yedi ay içinde küçük sürü üredi. - Ömer Seyfettin
-
Yetişmek
Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz. - Salâh Birsel
-
Çoğalmak, artmak
Yün kalın olduğu için örgü çabuk ürüyor.
MERKEZ (Kelime Kökeni: Arapça merkez)
- Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
-
Bir işin öğretildiği yer
Er eğitim merkezi.
- Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
-
Belirli bir yerin ortası
Şehir merkezi.
-
Polis karakolu
Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim. - Aka Gündüz
- Biçim, tarz
- Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
-
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta
Daire merkezi. Küre merkezi.
Birleşik Kelimeler: merkez açı, merkezkaç, merkez parti, merkez üs, iç merkez, ağırlık merkezi, deprem merkezi, etkinlik merkezi, haber merkezi, hükûmet merkezi, iletişim merkezi, indirim merkezi, iş merkezi, kâr merkezi, konuşma merkezi, kültür merkezi, mükemmeliyet merkezi, moral eğitim merkezi, ordu merkezi, sağlık merkezi, satış merkezi, tam bakım merkezi, ticaret merkezi, yerleşim merkezi, dış merkezli, eş merkezli, gün merkezli, yer merkezli
GELMEK
-
Ulaşmak, varmak
Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş - Bekir Sıtkı Erdoğan
-
Getirmek
Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim. - Necati Cumalı
-
Oturmaya, ziyarete gitmek
Dün akşam amcamlar bize geldi.
-
İsabet etmek
Attığı top gözüme geldi
-
Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek
Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.
- Ortaya çıkmak, doğmak
-
Belli bir süre dolmak
Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu. - Necati Cumalı
- Belli bir zamana ulaşmak
-
Kadar olmak
Boyu ancak omzuna geliyor.
-
Çıkmak, yönelmek
Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
-
İzlemek, takip etmek
Çocuklar arkadan geliyordu.
-
Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak
Kahve Brezilya'dan geliyor.
-
Katılmak, eklenmek
Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
- Türemek
-
Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek
Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
-
Sonuç çıkmak
Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.
-
Dayanmak, tahammül etmek
Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
-
Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak
Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez. - Memduh Şevket Esendal
Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin. - Refik Halit Karay
-
Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek
Dediğime geldiniz mi?
-
Etkisini herhangi bir biçimde göstermek
Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
-
Kazanılmak, sağlanılmak
Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
-
Uymak
Bu ayakkabı sana küçük gelir.
-
Olmak, -e uğramak
Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
-
Akmak
Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
-
Düşmek, rast gelmek
Buraya ışık gelmiyor.
-
Görünmek, sanılmak
Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi. - Haldun Taner
-
Uygun düşmek
Caddelerde oturmaya gelmez. - Ömer Seyfettin
- Başlamak, ortaya çıkmak
-
Mal olmak
Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
-
Biriyle birlikte gitmek
Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
-
İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil
Uykusu gelmek.
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.
-
-mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar
Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
-
Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar
Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
-
-dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil
Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
-
Herhangi bir sırada bulunmak
Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ...-e gelince
- gel de (veya gelsin de)
- gel demesi kolay ama git demesi güçtür
- gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
- geldik yüze, çıktık düze
- geleceği varsa göreceği de var
- gelip çatmak (veya dayanmak)
- gelip geçmek
- gel keyfim gel
- gelsin ... (veya gelsin ... gitsin ...)
- gel zaman git zaman
Birleşik Kelimeler: gelgeç, gelgel, gelip geçici, gide gele, gitmeli gelmeli, varagele, rastgele, taygeldi, gelgelelim, kendigelen, karşı gelim, tümdengelim, söz gelimi, süregelmek
GERMEK
-
Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek
Yayı daha germe / Kıracaksın - Behçet Necatigil
- Gergin bir şeyle örtmek
- Kol, bacak, uzatmak
- Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek
Birleşik Kelimeler: gergevşet
GÜRLEK
- Çağlayan
ÜLEŞME
- Üleşmek işi
GÜLMEK
-
İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu. - Halide Edip Adıvar
- Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek
- Biriyle alay etmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- gülerim! (veya güleyim bari!)
- gülerken ısırmak
- güler misin, ağlar mısın!
- gülme komşuna, gelir başına
- gülmekten kırılmak (veya katılmak veya yarılmak)
- gülüp geçmek
- gülüp oynamak (veya söylemek)
Birleşik Kelimeler: güle güle, güle oynaya, yüze gülücü
GERZEK
- Geri zekâlı
GEZMEK
-
Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek
Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Bir yerde dolaşmak, yürümek
Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. - Sait Faik Abasıyanık
- Gitmek, başvurmak
-
Bulunmak
Şapkam burada ne geziyor?
- Bir yeri görüp incelemek
-
Hasta ayağa kalkmak
Oğlum iyileşti, yavaş yavaş geziyor.
-
Herhangi bir biçimde gezinmek
Bu giysiyle gezemem.
-
Bir yerde gezi yapmak
Geçen yaz Batı Anadolu'yu gezdik.
Ata Sözleri ve Deyimler
- gezen ayağa taş değer (veya dolar)
- gezen kurt aç kalmaz
- gezip tozmak
Birleşik Kelimeler: yerdegezen, uyurgezer, yüzergezer
GÜZLEK
- Güz yağmuru
- Güz mevsiminin geçirildiği yer
- Havaların soğuması üzerine yaylalardan dönen hayvanların otlatılması ve bir süre barındırılması için ayrılmış, dağ eteklerinde bulunan mera
KÖREŞE
- Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka
ÖRÜLME
-
Örülmek işi
Kelimelerin seçilmesi, cümlelerin örülmesi, ahengin bulunması için müşahhas esaslara sahip olmuştu. - İbrahim Alâeddin Gövsa
GÖRELE
- Giresun iline bağlı ilçelerden biri