ÖZGÜRLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLEŞME harflerini içeren 4 harfli 42 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖZGÜRLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Özgürleşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Özgürleşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖZGÜ19, GÖZE17, GÖMÜ17, ÖZGE17, GÖRÜ16, ÖRGÜ16, ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖZLÜ15, ÖZÜR15, ÖLÜŞ15, GÖRE14, GÖLE14, ÖRGE14, GÜRZ13, ÖRÜM13, ÖZEL13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, GÜME11, MÜGE11, ÖRME11, ÖLME11, GÜRE10, MÜZE10, RÖLE10, ÜZME10, ÜŞME10, ÜLEŞ9, ÜZRE9, EŞME8, EZME8, GELE8, MEZE8, MEŞE8, EZEL7, REZE7, ÜREM7, ERME5, EMEL5, ELEM5, REEL4

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)

[sıfat]

  • Gerçek

ERME

[isim]

  • Ermek işi

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)

[isim]

  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek

ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)

[isim]

  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek

EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)

[isim]

  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet

REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)

[isim]

  • Menteşe

    Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa

  • Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen

    Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir. - Salâh Birsel

ÜREM

[isim]

[ekonomi]

  • Faiz, getiri

EŞME

[isim]

  • Eşmek işi

[halk ağzında]

  • Kaynak, pınar

[isim]

  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

EZME

[isim]

  • Ezmek işi
  • Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
  • Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
  • Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi

GELE

[isim]

  • Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar

    Yine gele attın.

MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)

[isim]

  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Eğlence, alay

MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)

[sıfat]

  • Bu ağaçtan yapılan

Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi

ÜLEŞ

[isim]

  • Pay

ÜZRE

[edat]

  • 343 üzere

GÜRE

[isim]

[halk ağzında]

  • Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek
  • Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuvvetli, dinç

[sıfat]

[mecaz]

  • Çekingen, korkak, ürkek