ÖZGÜNLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÖZGÜNLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli ÖZGÜNLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÖZLÜK21,
ŞEKLEN (Kelime Kökeni: Arapça şeklen)
- Biçim bakımından, biçim yönünden
ÜNLEME
- Ünlemek işi
KENGEL (Kelime Kökeni: Farsça kenger)
- Kenger
Birleşik Kelimeler: kengel sakızı, sütlü kengel
GELMEK
-
Ulaşmak, varmak
Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş - Bekir Sıtkı Erdoğan
-
Getirmek
Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim. - Necati Cumalı
-
Oturmaya, ziyarete gitmek
Dün akşam amcamlar bize geldi.
-
İsabet etmek
Attığı top gözüme geldi
-
Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek
Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.
- Ortaya çıkmak, doğmak
-
Belli bir süre dolmak
Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu. - Necati Cumalı
- Belli bir zamana ulaşmak
-
Kadar olmak
Boyu ancak omzuna geliyor.
-
Çıkmak, yönelmek
Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.
-
İzlemek, takip etmek
Çocuklar arkadan geliyordu.
-
Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak
Kahve Brezilya'dan geliyor.
-
Katılmak, eklenmek
Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.
- Türemek
-
Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek
Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.
-
Sonuç çıkmak
Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.
-
Dayanmak, tahammül etmek
Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.
-
Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak
Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez. - Memduh Şevket Esendal
Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin. - Refik Halit Karay
-
Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek
Dediğime geldiniz mi?
-
Etkisini herhangi bir biçimde göstermek
Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.
-
Kazanılmak, sağlanılmak
Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.
-
Uymak
Bu ayakkabı sana küçük gelir.
-
Olmak, -e uğramak
Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.
-
Akmak
Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.
-
Düşmek, rast gelmek
Buraya ışık gelmiyor.
-
Görünmek, sanılmak
Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi. - Haldun Taner
-
Uygun düşmek
Caddelerde oturmaya gelmez. - Ömer Seyfettin
- Başlamak, ortaya çıkmak
-
Mal olmak
Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.
-
Biriyle birlikte gitmek
Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?
-
İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil
Uykusu gelmek.
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.
-
-mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar
Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.
-
Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar
Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.
-
-dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil
Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.
-
Herhangi bir sırada bulunmak
Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ...-e gelince
- gel de (veya gelsin de)
- gel demesi kolay ama git demesi güçtür
- gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
- geldik yüze, çıktık düze
- geleceği varsa göreceği de var
- gelip çatmak (veya dayanmak)
- gelip geçmek
- gel keyfim gel
- gelsin ... (veya gelsin ... gitsin ...)
- gel zaman git zaman
Birleşik Kelimeler: gelgeç, gelgel, gelip geçici, gide gele, gitmeli gelmeli, varagele, rastgele, taygeldi, gelgelelim, kendigelen, karşı gelim, tümdengelim, söz gelimi, süregelmek
ÜŞENME
-
Üşenmek işi
Fakat tam kapıdan çıkacağım zaman, üstüme bir üşenmedir çöküyor. - Falih Rıfkı Atay
ÜLEŞME
- Üleşmek işi
GÜLMEK
-
İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu. - Halide Edip Adıvar
- Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek
- Biriyle alay etmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- gülerim! (veya güleyim bari!)
- gülerken ısırmak
- güler misin, ağlar mısın!
- gülme komşuna, gelir başına
- gülmekten kırılmak (veya katılmak veya yarılmak)
- gülüp geçmek
- gülüp oynamak (veya söylemek)
Birleşik Kelimeler: güle güle, güle oynaya, yüze gülücü
GENZEK
- Genizden konuşan
GENZEL
- Genizsil
ÖNLEME
-
Önlemek işi
Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur. - Nurullah Ataç
GEZMEK
-
Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek
Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Bir yerde dolaşmak, yürümek
Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. - Sait Faik Abasıyanık
- Gitmek, başvurmak
-
Bulunmak
Şapkam burada ne geziyor?
- Bir yeri görüp incelemek
-
Hasta ayağa kalkmak
Oğlum iyileşti, yavaş yavaş geziyor.
-
Herhangi bir biçimde gezinmek
Bu giysiyle gezemem.
-
Bir yerde gezi yapmak
Geçen yaz Batı Anadolu'yu gezdik.
Ata Sözleri ve Deyimler
- gezen ayağa taş değer (veya dolar)
- gezen kurt aç kalmaz
- gezip tozmak
Birleşik Kelimeler: yerdegezen, uyurgezer, yüzergezer
GEZMEN
-
Gezgin
Doğrusu tarihçiler, özellikle de İstanbul'a gelen gezmenler, Uludağ'ın İstanbul'dan kolayca görüldüğüne inanmışlardır. - Salâh Birsel
GÜLŞEN (Kelime Kökeni: Farsça gul-şen)
- Gül bahçesi
GÜZLEK
- Güz yağmuru
- Güz mevsiminin geçirildiği yer
- Havaların soğuması üzerine yaylalardan dönen hayvanların otlatılması ve bir süre barındırılması için ayrılmış, dağ eteklerinde bulunan mera
ÖLÜNME
- Ölünmek işi veya durumu