ÖZBEK ile Oluşan Kelimeler (ÖZBEK Kelime Türetme)
ÖZBEK harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. ÖZBEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Özbek kelimesinin anlamı nedir? Özbek ile başlayan kelimeler. İçinde özbek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ÖZBEK16
4 Harfli Kelimeler
ÖZEK13, BÖKE12, ÖBEK12
3 Harfli Kelimeler
KÖZ12, ÖZE12, ÖKE9, BEZ8, KEZ6, BEK5
2 Harfli Kelimeler
ÖZ11, ZE5, BE4, EK2, KE2
EK
-
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
Yazının ekleri.
-
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.
- Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer
-
Eklenmiş, katılmış
Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika
Ata Sözleri ve Deyimler
- ek bent olmak
- ekini belli etmemek
Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri
KE
- Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı, okunuşu
BE
- Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu
-
`Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü
Namluna dayanır, yola dalarsın / Duruşun bakışın yaman, be Ali! - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Berilyum elementinin simgesi
BEK
- Sert, katı
- Sağlam
-
Savunma oyuncusu
Bekle haf genel olarak gol atmaz, alkışlanmaz, göklere çıkarılmaz. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: sağ bek, sol bek
- Hava gazı lambasının ucu
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
KEZ
-
Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer, yol
İki kez İstanbul'a gittim.
Birleşik Kelimeler: bin kez, çoğu kez
BEZ (Kelime Kökeni: Arapça bezz)
-
Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput
Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar. - Falih Rıfkı Atay
- Pamuktan, düz dokuma
-
Herhangi bir cins kumaş
Çadır bezi. Yelken bezi.
- Herhangi bir iş için kullanılan dokuma
-
Kumaş veya dokumadan yapılmış
Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- bez alırsan Mısır'dan, kız alırsan asilden
- bez bağlamak
- bezi herkesin arşınına göre vermezler
- bezini yıkamak
Birleşik Kelimeler: gazlı bez, ham bez, kozalaksı bez, sarı bez, soğuk bez, Amerikan bezi, bal özü bezi, baş bezi, bombe bezi, branda bezi, bulaşık bezi, çadır bezi, çocuk bezi, el bezi, etek bezi, Japon bezi, kaput bezi, kefen bezi, namaz bezi, pamuk bezi, sargı bezi, sofra bezi, şeytan bezi, Şile bezi, taharet bezi, toz bezi, ütü bezi, yelken bezi
-
İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ
Tükürük bezleri. Pankreas bezi.
Birleşik Kelimeler: bez tüyler, ak kan bezi yangısı, böbrek üstü bezi, dil altı bezleri, er bezi, iç salgı bezi, kalkan bezi, kulak altı bezi, meme bezi, paratiroit bezi, ter bezi, tiroit bezi, yağ bezi, gözyaşı bezleri, tükürük bezleri, yağ bezleri
ÖKE
- Deha sahibi kimse, dâhi
ÖZ
-
Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner
-
`Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
Öz eleştiri, öz yönetim.
-
Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
-
Kendi, zat
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan
-
Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz
-
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- özü sözü bir (olmak)
Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü
-
Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)
Birleşik Kelimeler: öz kardeş
- Dere, çay
- Sulak, verimli yer
BÖKE
- Kahraman, güçlü kimse
- Şampiyon
ÖBEK
-
Küme
Bahçeye iner, bir çiçek öbeğinin dibinde bir hasır iskemleye otururdu. - Falih Rıfkı Atay
- Genel olarak yaş, kimyasal yapı, uzay dağılımları ve hızları bakımından benzer özellik gösteren yıldızlar veya yıldız kümeleri
-
Özne, yüklem veya çeşitli tümleçlerle birlikte kullanılan sözlerin bütünü
Özne öbeği. Yüklem öbeği.
Birleşik Kelimeler: bağlaç öbeği, nesne öbeği, özne öbeği, yüklem öbeği
KÖZ
- Küçük kor parçası
ÖZE
-
Özgü
Gülmek insan türüne öze bir durumdur.
ÖZEK
- Bir şeyin çevreden aynı uzaklıkta olan yeri
Birleşik Kelimeler: özek ağacı, özek demiri, özek doku
ÖZBEK
- Özbekistan Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Özbek pilavı