Öz ile Başlayan Kelimeler

ÖZ ile başlayan 148 kelime bulunuyor. Başında ÖZ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öz kelimesinin anlamı nedir? Öz ile biten kelimeler. İçinde öz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÖZLEŞTİRMECİLİK31, ÖZELLEŞTİRİLMEK28

14 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜKSÜZLÜK39, ÖZGÜNLEŞTİRMEK33, ÖZGÜRLEŞTİRMEK33, ÖZDEŞLEŞTİRMEK32, ÖZELLEŞTİRİLME27, ÖZERKLEŞTİRMEK27

13 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK37, ÖZGÜNLEŞTİRME32, ÖZGÜRLEŞTİRME32, ÖZDEŞLEŞTİRME31, ÖZERKLEŞTİRME26, ÖZELLEŞTİRMEK26

12 Harfli Kelimeler

ÖZLEŞTİRMECİ28, ÖZELLEŞTİRME25, ÖZENDİRİLMEK24

11 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜKSÜZ34, ÖZGÜRLEŞMEK30, ÖZGÜNLEŞMEK30, ÖZDEŞLEŞMEK29, ÖZDEŞTİRMEK26, ÖZERKLEŞMEK24, ÖZLEŞTİRMEK24, ÖZENTİCİLİK23, ÖZENDİRİLME23

10 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜKÇÜ32, ÖZGÜNLEŞME29, ÖZGÜRLEŞME29, ÖZDEŞLEŞME28, ÖZSEVERLİK26, ÖZDEŞLEMEK25, ÖZDEŞTİRME25, ÖZDEKÇİLİK24, ÖZÜMSENMEK24, ÖZÜMSETMEK24, ÖZELLEŞMEK23, ÖZENGENLİK23, ÖZENSİZLİK23, ÖZERKLEŞME23, ÖZLEŞTİRME23, ÖZÜMLENMEK23, ÖZBESLENEN22, ÖZENDİRMEK22, ÖZNELCİLİK22, ÖZETLENMEK20

9 Harfli Kelimeler

ÖZVERİSİZ28, ÖZGÜLEMEK25, ÖZGECİLİK25, ÖZDEŞLEME24, ÖZÜMSENME23, ÖZÜMSEMEK23, ÖZÜMSETME23, ÖZÜMLENME22, ÖZÜMLEMEK22, ÖZENTİSİZ22, ÖZELLEŞME22, ÖZEZERLİK21, ÖZENDİRME21, ÖZETLENME19, ÖZENİLMEK19, ÖZETLEMEK19, ÖZLENTİLİ18, ÖZELLİKLE18

8 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRLÜK25, ÖZGÜNLÜK25, ÖZGÜLLÜK25, ÖZGÜLEME24, ÖZVERİLİ23, ÖZDEŞLİK22, ÖZÜMSEME22, ÖZÜMLEME21, ÖZLEŞMEK21, ÖZENTİCİ20, ÖZDEKSEL20, ÖZDENLİK19, ÖZLETMEK18, ÖZLENMEK18, ÖZETLEME18, ÖZENİLME18, ÖZNELLİK17, ÖZENTİLİ17, ÖZERKLİK17

7 Harfli Kelimeler

ÖZGÜRCE25, ÖZÜRSÜZ24, ÖZGÜLÜK24, ÖZSEVER23, ÖZGECİL23, ÖZDEYİŞ23, ÖZVATAN22, ÖZVEREN22, ÖZLEYİŞ21, ÖZDEKÇİ21, ÖZBEKÇE21, ÖZLEŞME20, ÖZENGEN20, ÖZENSİZ20, ÖZNELCİ19, ÖZLETME17, ÖZLENME17, ÖZLEMLİ17, ÖZLEMEK17, ÖZENMEK17
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ÖZBEÖZ26, ÖZGECİ22, ÖZVERİ21, ÖZÜNLÜ19, ÖZCESİ19, ÖZÜRLÜ19, ÖZEZER18, ÖZENİŞ18, ÖZENCİ18, ÖZLEME16, ÖZENME16, ÖZEMEK16, ÖZENTİ15, ÖZENLİ15, ÖZELİK15

5 Harfli Kelimeler

ÖZGÜL20, ÖZGÜN20, ÖZGÜR20, ÖZDEŞ19, ÖZALP18, ÖZENÇ17, ÖZBEK16, ÖZDEK16, ÖZDEN16, ÖZLÜK16, ÖZEME15, ÖZLEM15, ÖZSEL15, ÖZENİ14, ÖZERK14, ÖZNEL14

4 Harfli Kelimeler

ÖZ19, ÖZGE17, ÖZ15, ÖZÜR15, ÖZÜT15, ÖZEK13, ÖZEL13, ÖZEN13, ÖZET13, ÖZNE13

3 Harfli Kelimeler

ÖZE12

2 Harfli Kelimeler

ÖZ11

ÖZ

[isim]

[felsefe]

  • Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı

    Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner

  • `Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz

    Öz eleştiri, öz yönetim.

  • Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre

    Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.

  • Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça

[zamir]

  • Kendi, zat

    Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan

[mecaz]

  • Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde

    Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz

[bitki bilimi]

  • Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm

    Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özü sözü bir (olmak)

Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü

[sıfat]

  • Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan

    Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin

  • İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)

Birleşik Kelimeler: öz kardeş

[isim]

[halk ağzında]

  • Dere, çay
  • Sulak, verimli yer

ÖZE

[isim]

  • Özgü

    Gülmek insan türüne öze bir durumdur.

ÖZEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir şeyin çevreden aynı uzaklıkta olan yeri

Birleşik Kelimeler: özek ağacı, özek demiri, özek doku

ÖZEL

[sıfat]

  • Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal

    Aşçının özel yemeği.

  • Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal
  • Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî

    Özel bir diyeceği varmış gibi koluma girdi sokakta. - Necati Cumalı

  • Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı
  • Dikkate değer

    Özel bir ilgi gösterdi.

  • Ayırt edici bir niteliği olan
  • Her zaman görülenden, olağandan farklı

    Özel durumları da göz önüne alalım.

Birleşik Kelimeler: özel ad, özel af, özel dikiş, özel dil, özel girişim, özel hayat, özel isim, özel kalem, özel kesim, özel mülkiyet, özel okul, özel radyo, özel sayı, özel sektör, özel televizyon, özel teşebbüs, özel tiyatro, özel ulak, özel yaşam, hizmete özel, kişiye özel

ÖZEN

[isim]

  • Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba, itina, ihtimam

    Her konuya kibar bir ses ve bir iki sözcükle katılmak özenindeydi. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özen göstermek

ÖZET

[isim]

  • Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze

    Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti. - Tomris Uyar

[sinema]

[televizyon]

  • Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin

Birleşik Kelimeler: basın özeti, hesap özeti, yönetici özeti

ÖZNE

[isim]

[dil bilgisi]

  • Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir

[felsefe]

  • Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bazı filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey

Birleşik Kelimeler: özne grubu, özne öbeği, dolaylı özne, ortak özne, pekiştirmeli özne, sözde özne

ÖZENİ

[isim]

  • Özenme işi

ÖZERK

[sıfat]

  • Bir üst organa bağlı olmakla beraber ayrı bir yasayla kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom

ÖZNEL

[sıfat]

  • Özneye ilişkin olan, öznede oluşan, nesnelerin gerçeğine değil, bireyin düşünce ve duygularına dayanan, enfüsi, subjektif, nesnel karşıtı

    Bence bunu düşünelim ve ortaya çıkacak öznel davranışımızı içtenlikle dile getirelim. - Melih Cevdet Anday

ÖZENTİ

[isim]

  • Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası

    Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür. - Falih Rıfkı Atay

ÖZENLİ

[sıfat]

  • Özen gösterilerek yapılan (iş), itinalı
  • Özenle çalışan (kimse)

ÖZELİK

[isim]

[felsefe]

  • Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği

ÖZEME

[isim]

  • Özemek işi

ÖZLEM

[isim]

  • Bir kimseyi, bir yeri veya bir şeyi görme, ona kavuşma isteği, hasret, tahassür

    Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özlemini çekmek
  • özlemini duymak

Birleşik Kelimeler: sıla özlemi