ÖRÜMCEKSİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÖRÜMCEKSİ harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖRÜMCEKSİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SÖKÜM15,
ESRİK
- Sarhoş
Ata Sözleri ve Deyimler
- esrik devenin çulu eğri gerek
İRKME
- İrkmek işi
KESİR (Kelime Kökeni: Arapça kesr)
-
Bir birimin bölündüğü eşit parçalardan birini veya birkaçını anlatan sayı
Yarım, üçte bir, yüzde üç birer kesirdir.
Birleşik Kelimeler: kesir ölçek, adi kesir, basit kesir, bayağı kesir, bileşik kesir, ondalık kesir
KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)
- Soylu
- Eli açık, cömert
- Allah'ın adlarından biri
SİRKE
-
Bit, tahtakurusu vb. asalak böceklerin yumurtası
Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim. - Halide Edip Adıvar
- Salatalara, yemeklere ekşilik vermek için kullanılan ekşimiş üzüm, elma, limon vb. suyu
- Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış birleşiklerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: sirke ruhu, sirke sineği, elma sirkesi, üzüm sirkesi
SERİK
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
EKÜRİ (Kelime Kökeni: Fransızca écurie)
- Ahırdaş
KİMSE
-
Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi
Kimsenin girdisi çıktısı, alacağı borcu ile uğraşmak istemiyordum. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kimse bilmez, kim kazana kim yiye
- kimseden kimseye hayır yok (veya gelmez)
- kimse kendi memleketinde peygamber olmaz
- kimse kimsenin çukurunu doldurmaz
- kimsenin ahı kimsede kalmaz
- kimse yoğurdum ekşi demez
Birleşik Kelimeler: hiç kimse
KESİM
- Kesme işi
-
Bölüm, parça, kısım, sektör
Oyunlar aruz ve hece olmak üzere iki kesime ayrılmıştı. - Metin And
- Bölge
-
Ara verme, sonlandırma zamanı
Ders kesimi.
-
İşaretlenmiş belli yer
Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı.
- Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason
- Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa
- Boy bos, endam
- Pazarlık, anlaşma
Birleşik Kelimeler: kesimevi, kesimhane, ince kesim, özel kesim, yaş kesim, ağrı kesimi, et kesimi, kamu kesimi, söz kesimi, su kesimi
RESMÎ (Kelime Kökeni: Arapça resmī)
-
Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı
Bulunduğumuz yer resmî bir dairenin bürosudur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel
Resmî muamele. Resmî müracaat.
-
Samimi olmayan, teklifli, ciddi
Kâmuran hemen hemen resmî tavırla hafifçe eğildi. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: resmî bayram, resmî dil, resmî elbise, resmî giysi, resmî nikâh, yarı resmî
RESİM (Kelime Kökeni: Arapça resm)
-
Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. - Tarık Buğra
-
Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. - Orhan Seyfi Orhon
-
Fotoğraf
Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı. - Aka Gündüz
-
Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Tören
- Açık gösterge, kesin sonuç
Ata Sözleri ve Deyimler
- resim almak
- resim çekmek (veya çıkarmak)
- resim gibi
Birleşik Kelimeler: resim yazı, resmetmek, resmigeçit, resmikabul, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, gölgeli resim, ıstampa resim, kazıma resim, net resim, nevresim, robot resim, saydam resim, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim, atölye resmi, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, işgaliye resmi, kabul resmi, mağara resmi, palamar resmi, tellaliye resmi
SERİM
- Serme işi
- Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm
ERCİK
- Çiçek tozu üreten ve on tanesi çeşitli biçimde birleşerek erkek organı meydana getiren çiçek kısmı
SÜREK
- Süren, devam eden zaman
- Hızlı süren, hızlı giden
- Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü
Birleşik Kelimeler: sürek avı
ÜRKME
- Ürkmek işi, tevahhuş