Ör ile Başlayan Kelimeler

ÖR ile başlayan 106 kelime bulunuyor. Başında ÖR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ör ile biten kelimeler. İçinde ör olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÖRGÜTLENDİRİLME30

14 Harfli Kelimeler

ÖRÜMCEĞİMSİLER35, ÖRGÜTLENDİRMEK29, ÖRNEKLENDİRMEK23

13 Harfli Kelimeler

ÖRGÜTLENDİRME28, ÖRÜMCEKLENMEK26, ÖRNEKLENDİRME22

12 Harfli Kelimeler

ÖRÜMCEKLENME25

11 Harfli Kelimeler

ÖRGÜTSÜZLÜK31, ÖRDEKGAGASI29, ÖRGÜTLEŞMEK27, ÖRTÜŞTÜRMEK25, ÖRGÜTLENMEK24, ÖRDEKGİLLER23, ÖRNEKLENMEK18

10 Harfli Kelimeler

ÖRGÜTÇÜLÜK29, ÖRGÜTLEYİŞ27, ÖRGÜTLEŞME26, ÖRGÜTLENİŞ25, ÖRTÜŞTÜRME24, ÖRGÜTLENME23, ÖRGÜTLEMEK23, ÖRÜMCEKLER22, ÖRNEKSEMEK18, ÖRSELENMEK18, ÖRNEKLENME17, ÖRNEKLEMEK17

9 Harfli Kelimeler

ÖRDEKBAŞI23, ÖRÜMCEKSİ22, ÖRGÜTLEME22, ÖRGÜLEMEK22, ÖRÜMCEKLİ21, ÖRSELEYİŞ21, ÖRSELENİŞ19, ÖRÜKLEMEK18, ÖRTTÜRMEK18, ÖRSELENME17, ÖRSELEMEK17, ÖRNEKSEME17, ÖRNEKLEME16

8 Harfli Kelimeler

ÖRGÜTSÜZ26, ÖRÜCÜLÜK23, ÖRGÜTSEL21, ÖRGÜLEME21, ÖRTÜŞMEK20, ÖRGENSEL19, ÖRDÜRMEK19, ÖRÜKLEME17, ÖRTÜNMEK17, ÖRTÜLMEK17, ÖRTTÜRME17, ÖRSELEME16, ÖRNEKLEM15, ÖRKLEMEK15, ÖRNEKLİK14

7 Harfli Kelimeler

ÖRGÜSÜZ25, ÖRGÜTÇÜ24, ÖRTÜSÜZ21, ÖRGÜTLÜ21, ÖRNEĞİN20, ÖRÜMCEK19, ÖRTÜŞME19, ÖRDÜRME18, ÖRTMECE17, ÖRÜLMEK16, ÖRTÜNME16, ÖRTÜLME16, ÖRKLEME14, ÖRTENEK13, ÖRENLİK13

6 Harfli Kelimeler

ÖRGÜCÜ23, ÖRGÜLÜ20, ÖRÜLÜŞ19, ÖRÜMCE18, ÖRÜNTÜ16, ÖRTÜLÜ16, ÖRÜLME15, ÖRTBAS15, ÖRTMEK13

5 Harfli Kelimeler

ÖRÜCÜ18, ÖRGÜT17, ÖRGÜN17, ÖRTÜŞ16, ÖRÜLÜ15, ÖRGEN15, ÖRCİN14, ÖRTÜK13, ÖRDEK13, ÖRMEK12, ÖRTME12, ÖRNEK11, ÖREKE11

4 Harfli Kelimeler

ÖR16, ÖR16, ÖRÜŞ15, ÖRGE14, ÖRÜM13, ÖR12, ÖRÜK12, ÖRME11, ÖREN10, ÖREK10

3 Harfli Kelimeler

ÖRF15, ÖRÜ11, ÖRS10, ÖRK9

ÖRK

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip, örük

ÖREN

[isim]

  • Kalıntı

ÖREK

[isim]

[halk ağzında]

  • Duvar

ÖRS

[isim]

  • Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç

    Demir yalım gibi kızarmıştı. Küçücük örsünün üstüne koydu, dövmeye başladı. - Yaşar Kemal

  • Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı gereci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örs ve çekiç arasında kalmak

Birleşik Kelimeler: örs kemiği

ÖRNEK

[isim]

  • Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model

    Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır. - İbrahim Alâeddin Gövsa

  • İncelemek veya denemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune

    Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir şeyin benzeri, tıpkısı, kopyası, misil

    Bu yapının bir örneği daha yoktur.

  • Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
  • Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma

    Onların özü sözü birdir. Hayatları bizim için örnektir. - Nazım Hikmet

[sıfat]

  • En iyi biçimde olan

    İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor ama horozlanmıyor!.. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örneğini almak
  • örneğini çıkarmak
  • örnek almak
  • örnek olmak
  • örnek oluşturmak
  • örnek vermek

Birleşik Kelimeler: bir örnek, ilk örnek, kök örnek, tek örnek, şal örneği

ÖREKE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek

ÖRME

[isim]

  • Örmek işi

    Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı. - Orhan Seyfi Orhon

[sıfat]

  • Örülerek yapılan

    Üstüne açık kahverengi yün örme bir ceket giymişti. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: örme kepenek

ÖRÜ

[isim]

  • Örme işi

[halk ağzında]

  • Yama olarak yapılan örgü

[halk ağzında]

  • Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set

[isim]

[halk ağzında]

  • Otlak

Birleşik Kelimeler: besi örü

ÖRMEK

[-i]

  • İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak

    Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık

  • Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak

    Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek

  • Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak

    Kız saçlarını örmüş.

  • Duvar yapmak veya onarmak

    Bu duvarı iki günde ördüler.

  • Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak

    Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak

    Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar

ÖRTME

[isim]

  • Örtmek işi

[halk ağzında]

  • Başörtüsü

    Kızlığında, başlarına soluk örtmelerini alır, yünlerini sırtlar, ırmak boyuna yün boyamaya giderdi. - Nezihe Meriç

[halk ağzında]

  • Üstü kapalı, önü açık yer

    Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber. - Yaşar Kemal

ÖRTÜ

[isim]

  • Örtmek için kullanılan şey, kuvertür

    Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir. - Esat Mahmut Karakurt

  • Yapılarda çatı, dam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örtüye sokmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: başörtü, diri örtü, ölü örtü, beşikörtüsü, bitki örtüsü, çatı örtüsü, masa örtüsü, namaz örtüsü, sofra örtüsü, yatak örtüsü

ÖRÜK

  • Kendi ipiyle onarılmış kısım

    Eğer örük varsa artık paltonun bizimkine ait olduğuna hükmederim. - Burhan Felek

[halk ağzında]

  • Saç örgüsü

ÖRTENEK

[isim]

[anatomi]

  • Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
  • Bazı organları örten zarlar

ÖRENLİK

[isim]

  • Ören durumuna gelmiş yer, harabelik

ÖRTMEK

[-i]

  • Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak

    Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü. - Aka Gündüz

  • Kapamak

    Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü. - Peyami Safa

  • Kaplamak

    Sarmaşıklar duvarları örtmüş.

[mecaz]

  • Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak

    Birinin suçunu örtmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ört ki ölem

Birleşik Kelimeler: örtbas