ÖMÜRSÜZ ile Oluşan Kelimeler (ÖMÜRSÜZ Kelime Türetme)
ÖMÜRSÜZ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. ÖMÜRSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ömürsüz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ÖMÜRSÜZ22
6 Harfli Kelimeler
SÖMÜRÜ18
5 Harfli Kelimeler
SÜRÜM11
4 Harfli Kelimeler
ÖZÜR15, ÖRÜM13, ÖMÜR13, ÜZÜM12, SÜRÜ9
3 Harfli Kelimeler
SÖZ13, ÖRÜ11, ÖRS10, SÖR10
2 Harfli Kelimeler
ÖZ11, ÜS5
ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)
- Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Kök, asıl, temel, esas
-
Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer
Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge
Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
SÜRÜ
-
Evcil hayvanlar topluluğu
Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay
-
Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü
Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Birlikte yaşayan hayvan topluluğu
-
Yönlendirilebilen insan topluluğu
Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- sürüden ayrılanı kurt kapar
- sürüden ayrılmak
- sürüsüne bereket!
- sürüyü güden kurdu görür
Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü
ÖRS
-
Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç
Demir yalım gibi kızarmıştı. Küçücük örsünün üstüne koydu, dövmeye başladı. - Yaşar Kemal
- Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı gereci
Ata Sözleri ve Deyimler
- örs ve çekiç arasında kalmak
Birleşik Kelimeler: örs kemiği
SÖR (Kelime Kökeni: Fransızca soeur)
- Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın
- Katolik mezhebinde dinle ilgili bir yükümlülük almayan ancak din uğruna hemşirelik, hasta bakıcılık vb. işlerde çalışan kadın
- İngiliz soyluluk unvanı
SÜRÜM
-
Bir ticaret malının satılır olması, revaç
Bu malın sürümü yoktur.
-
Bir paranın geçer olması, tedavül
Bu para sürümden kaldırıldı.
- Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
- Bir konuyla ilgili değişik metinlerden her biri, versiyon
- Değişik biçim, versiyon
Birleşik Kelimeler: sürüm sürüm
ÖRÜ
- Örme işi
- Yama olarak yapılan örgü
- Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set
- Otlak
Birleşik Kelimeler: besi örü
ÖZ
-
Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner
-
`Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
Öz eleştiri, öz yönetim.
-
Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
-
Kendi, zat
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan
-
Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz
-
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- özü sözü bir (olmak)
Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü
-
Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)
Birleşik Kelimeler: öz kardeş
- Dere, çay
- Sulak, verimli yer
ÜZÜM
- Asmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- üzümün çöpü armudun sapı var demek
- üzümünü ye de bağını sorma
- üzüm üzüme baka baka kararır
Birleşik Kelimeler: üzüm asması, üzümgüneşi, üzüm hoşafı, üzüm kompostosu, üzüm kurusu, üzüm pekmezi, üzüm salkımı, üzüm sirkesi, üzüm suyu, üzüm şekeri, üzüm şırası, üzüm üzüm, çekirdeksiz üzüm, çöpsüz üzüm, kuru üzüm, şıralık üzüm, yaş üzüm, Amerikan üzümü, ayı üzümü, Bektaşi üzümü, çavuş üzümü, çilek üzümü, çobanüzümü, denizüzümü, Frenk üzümü, Hasandede üzümü, it üzümü, köpek üzümü, kuş üzümü, mis üzümü, misket üzümü, parmak üzümü, peygamber üzümü, Sultaniye üzümü, tilki üzümü
ÖRÜM
- Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması
ÖMÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿumr)
-
Yaşam
Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni. - Yunus Emre
-
Çok hoşa giden şey
Bu adamın arkadaşlığı ömürdür.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ömre bedel
- ömrümün varı
- ömrüne bereket
- ömrüne ömür katmak
- ömrü oldukça
- ömrü uzamak
- ömrü vefa etmemek
- ömür çürütmek
- ömür geçirmek
- ömürler (veya ömrün bol) olsun
- ömürsün
- ömür sürmek
Birleşik Kelimeler: ömrübillah, ömrühayat, ömür adam, ömür boyu, ömür törpüsü, dayanım ömrü, dayanma ömrü, raf ömrü, ahir ömründe
SÖZ
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük
-
Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Kesinlik kazanmayan haber, söylenti
Ortalıkta bir söz dolaşıyor.
-
Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme
O, sözünde duran bir adamdır.
-
Müzik parçalarının yazılı metni, güfte
Şarkının sözleri çok anlamlı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- söz açmak
- söz almak
- söz altında kalmamak
- söz anlamaz
- söz anlatmak
- söz anlayan beri gelsin
- söz aramızda
- söz atmak
- söz ayağa düşmek
- söz bir, Allah bir
- söz çakmak
- söz çıkarmak
- söz çıkmak
- sözde kalmak
- sözden anlamak
- söz dinlemek (veya tutmak)
- söz düşmemek
- söz düşürmek
- söze atılmak
- söze başlamak
- söze boğmak
- söze dalmak
- söze karışmak
- söze son vermek
- söz etmek
- söze yatmak
- söz geçirmek
- söz gelmek
- söz getirmek
- söz götürmek
- söz götürmez
- söz gümüşse sükût altındır
- söz işitmek
- söz kaldıramamak
- söz kesmek
- söz olmak
- söz sözü açmak
- söz taşımak
- söz tutmak
- sözü (veya sözünü) çevirmek
- sözü açılmak
- sözü ağzına tıkamak
- sözü ağzında bırakmak
- sözü ağzında gevelemek
- sözü ağzında kalmak
- sözü ağzından almak
- sözü bağlamak
- sözü dağıtmak
- sözü dolandırmak
- sözü döndürüp dolaştırmak
- sözü edilmek
- sözü geçmek
- sözü kesmek
- sözü kısa kesmek
- sözüm meclisten dışarı
- sözü mü olur?
- sözüm yabana
- sözün ardı boşa çıkmak
- sözünde durmak
- sözünden çıkmamak
- sözünden dönmek
- sözüne gelmek
- sözüne sadık kalmak
- sözünü (veya sözünüzü) balla kestim (veya kesiyorum)
- sözünü bağlamak
- sözünü bilmek
- sözünü bilmemek
- sözünü esirgememek (veya sakınmamak)
- sözünü etmek
- sözünü geri almak
- sözünü kesmek
- sözünün eri
- sözünü tutmak
- sözünü tutmak
- sözünü yabana atmamak
- sözünü yedirmek
- sözünü yemek
- sözü sohbeti yerinde
- sözü tartmak
- sözü uzatmak
- söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir
- söz vermek
- söz yetiştirmek
- söz yok!
Birleşik Kelimeler: söz başı, söz birliği, söz bölüğü, söz bölükleri, söz cambazı, söz dağarcığı, söz dalaşı, söz dizimi, söz düellosu, söz ebesi, söz ehli, söz gelimi, söz gelişi, söz gösterisi, sözgötürmez, söz hazinesi, söz karışıklığı, söz kesimi, söz konusu, söz meydanı, söz misali, söz rüşveti, söz sahibi, söz sırası, söz temsili, söz ustası, söz varlığı, söz yarışı, söz yazarı, söz yitimi, söz zinciri, sözüm ona, sözün kısası, sözüne sahip, acı söz, ağır söz, ara söz, beylik söz, eğri söz, iğneli söz, katı söz, kuru söz, lastikli söz, ön söz, pis söz, sav söz, son söz, tatlı söz, atasözü, namus sözü, şeref sözü
ÖZÜR (Kelime Kökeni: Arapça ʿuẕr)
-
Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret
Harp tarihi bu saldırı için hiçbir özür bulamayacaktır. - Falih Rıfkı Atay
- Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme, mazeret
-
Sakatlık, bozukluk, eksiklik veya elverişsizlik
Bu evin birtakım özürleri var. Özrüm var, uzun yol yürüyemem.
- Kusur, defo
Ata Sözleri ve Deyimler
- özrü kabahatinden büyük
- özür dilemek
SÖMÜRÜ
- Sömürme işi
Birleşik Kelimeler: duygu sömürüsü
ÖMÜRSÜZ
- Ömrü kısa olan
- Kısa süren
- Dayanıksız