ÖMRÜHAYAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÖMRÜHAYAT harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖMRÜHAYAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖRÜM13, ÖMÜR13, ÖRTÜ12, HÜMA11, HAYA10, HAMT9, AHAR8, HATA8, HARA8, HART8, RÜYA8, RAHT8, TARH8, AYMA7, MÜRT7, MAYA7, YAMA7, ARYA6, AYAR6, TAYA6, ÜRAT6, YARA6, ARMA5, ATMA5, MART5, TAAM5

ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)

[isim]

  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)

[denizcilik]

  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)

ATMA

[isim]

  • Atmak işi

    Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: cirit atma, çekiç atma, disk atma, gülle atma

MART (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Yılın üçüncü ayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mart ayı dert ayı
  • mart çıkmadıkça dert çıkmaz
  • mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
  • mart havası gibi
  • mart içeri, pire dışarı
  • mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır

Birleşik Kelimeler: mart dokuzu

TAAM (Kelime Kökeni: Arapça ṭaʿām)

[isim]

[eskimiş]

  • Yemek, yiyecek

    Yemekte salçalı bir taam vardı. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taam etmek

Birleşik Kelimeler: cennet taamı

ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[müzik]

  • Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)

[isim]

  • Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu

    Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.

  • Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü

    Memleket saat ayarı.

  • Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
  • Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü

    Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.

[mecaz]

  • Değer, derece

    Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayar almak
  • ayar etmek
  • ayar vermek

Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı

TAYA (Kelime Kökeni: Farsça dāye)

[isim]

[eskimiş]

  • Dadı

ÜRAT (Kelime Kökeni: Fransızca urate)

[isim]

[kimya]

  • Sidik asidi tuzu

YARA

[isim]

  • Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik

    Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet

  • Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık

    Geminin omurgasındaki yara.

  • Vücutta işlemekte olan çıban

[mecaz]

  • Dert, üzüntü, acı

    Bu yarayı deşmeyin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yara açmak
  • yara almak
  • yara işlemek
  • yara kapanmak
  • yarasını deşmek
  • yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • yaraya merhem olmak
  • yaraya tuz biber ekmek
  • yarayı tazelemek

Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası

AYMA

[isim]

  • Aymak işi

MÜRT (Kelime Kökeni: Farsça murd)

[sıfat]

  • Ölmüş (hayvan)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mürt olmak

MAYA (Kelime Kökeni: Farsça māye)

[isim]

[kimya]

  • Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment

    Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası.

[kimya]

  • İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları

[mecaz]

  • Yaradılış, öz nitelik

    Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi. - Attila İlhan

[argo]

  • Arsız, utanmaz kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maya çalmak
  • mayasında olmak

Birleşik Kelimeler: maya ağacı, mayabozan, mayası bozuk, ekşi maya, bira mayası, ekmek mayası

[isim]

[halk ağzında]

[hayvan bilimi]

  • Damızlık dişi hayvan
  • Dişi deve

[isim]

  • Uzun havalardan bir tür halk türküsü

YAMA

[isim]

  • Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
  • Bu iş için kullanılan parça

    Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara. - Aka Gündüz

  • Deride geniş leke

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yama gibi durmak
  • yama küçük, delik büyük
  • yama vurmak

Birleşik Kelimeler: gizli yama, kırkyama

AHAR

[isim]

[eskimiş]

  • Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım

HATA (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭāʾ)

[isim]

  • Yanlış

    Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. - İhsan Oktay Anar

  • İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı

    Ağzını topla, dedim ama hatamı anladım. - Burhan Felek

  • Suç, günah, kusur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hata etmek (veya eylemek veya işlemek)
  • hataya düşmek

Birleşik Kelimeler: hatasıyla sevabıyla, ayak hatası