ÖLDÜRMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÖLDÜRMEK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖLDÜRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "öldürmek ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Öldürmek olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖDÜL14, ÖRÜM13, ÖDEM13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, ÖRÜK12, ÖLÜK12, ÖRME11, ÖLME11, KÖLE10, KÖRE10, ÖREK10, RÖLE10, KÜME7, MÜLK7, ÜREM7, DERK6, DELK6, KÜRE6, ÜLKE6, KREM5

KREM (Kelime Kökeni: Fransızca crème)

[isim]

  • Tene yumuşaklık vermek veya güneş, yağmur vb. dış etkilerden korunmak için sürülen koyu kıvamlı madde

[sıfat]

  • Bu kıvamda hazırlanmış olan

    Krem deterjan.

  • Açık saman rengi, krem rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Vücutlarının yumuşaklığını gösteren açık renk, krem veya beyaz elbiseler içinde... - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: nemlendirici krem, patakrem, toparlayıcı krem, göz altı kremi, güneş kremi, saç kremi, tıraş kremi

DERK (Kelime Kökeni: Arapça derk)

[isim]

[eskimiş]

  • Anlama, kavrama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derk etmek

DELK (Kelime Kökeni: Arapça delk)

[isim]

[eskimiş]

  • Ovma, ovuşturma

[fizik]

  • Sürtünme

KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)

[isim]

[matematik]

  • Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim
  • Yeryüzü, dünya

    Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi

[isim]

[madencilik]

  • Madenci ocağı, maden fırını

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ÜLKE

[isim]

  • Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket

    Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Devlet

    Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir özelliği ön plana çıkarılarak düşünülen bölge

    Sonsuzluk ülkesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ülke açmak

Birleşik Kelimeler: ülkeler arası, ülkeler coğrafyası, başülke, eksen ülke, merkezî ülke, sanayi ülkesi, bağlantısız ülkeler, bloksuz ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri

KÜME

[isim]

  • Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup

    Tarla kuşları Mustafa'nın sabanı altından yeni kurtulmuş olan kaba çığır üzerine kümeyle konarak buldukları tohumlara gaga çalmakta idiler. - Nabizade Nâzım

  • Tümsek biçimindeki yığın
  • Tomar

[eğitim bilimi]

  • Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek

[spor]

  • Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup

[spor]

  • Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kümeden düşmek
  • kümeye çıkmak

Birleşik Kelimeler: küme bulut, küme çalışması, bir küme, boş küme, çift küme, denk küme, toplumsal küme, üst küme, ayrık kümeler, öncüller kümesi, yıldız kümesi

MÜLK (Kelime Kökeni: Arapça mulk)

[isim]

  • Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
  • Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı

[eskimiş]

  • Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke

    Adalet mülkün temelidir.

Birleşik Kelimeler: devre mülk, mal mülk

ÜREM

[isim]

[ekonomi]

  • Faiz, getiri

KÖLE

[isim]

[tarih]

  • Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)
  • Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse

[mecaz]

  • Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse

    İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kölen (veya kulun) olayım!
  • köleniz (veya köleleri)

Birleşik Kelimeler: toprak kölesi

KÖRE (Kelime Kökeni: Farsça kūre)

[isim]

[halk ağzında]

  • Karınca yuvası
  • Demirci körüğünün, kömürlerin yandığı bölüme açılan deliği

ÖREK

[isim]

[halk ağzında]

  • Duvar

RÖLE (Kelime Kökeni: Fransızca relais)

[isim]

[fizik]

  • Bir cismin veya bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet, değiştirgeç, konvertisör

ÖRME

[isim]

  • Örmek işi

    Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı. - Orhan Seyfi Orhon

[sıfat]

  • Örülerek yapılan

    Üstüne açık kahverengi yün örme bir ceket giymişti. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: örme kepenek

ÖLME

[isim]

  • Ölmek durumu, fevt, kabız, uful

    Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: ölme hakkı

ÖRÜK

  • Kendi ipiyle onarılmış kısım

    Eğer örük varsa artık paltonun bizimkine ait olduğuna hükmederim. - Burhan Felek

[halk ağzında]

  • Saç örgüsü