ÇINGIRDATMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇINGIRDATMAK harflerini içeren 7 harfli 43 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇINGIRDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAMARDI14, KADIRGA14, ÇIKARIM13, IRGAMAK13, IRGANMA13, KARGIMA13, AÇINMAK12, AÇTIRMA12, ÇIRAKMA12, ÇIKARMA12, ÇIKARTI12, ÇANKIRI12, ÇAKINTI12, ÇATINMA12, DAMITIK12, GIRNATA12, KAÇIRMA12, KAÇINMA12, KAÇINTI12, ANDIRMA11, AÇIKTAN11, KINDIRA11, MANDIRA11, TANIDIK11, TANRIÇA11, TARAKÇI11, KIRINMA10, KIRITMA10, KANDIRA10, MINTIKA10, TIKINMA10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, AKTARIM9, KANIRMA9, KARINMA9, KARINTI9, TIKANMA9, TANIMAK9, TAKINMA9, KIRANTA8

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak

ANIRTMA

[isim]

  • Anırtmak işi

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KANIRMA

[isim]

  • Kanırmak işi

KARINMA

[isim]

  • Karınmak işi

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

TIKANMA

[isim]

  • Tıkanmak işi

    Sinirlerimin gerginliği, nefesimin tıkanması hâlâ savulmadı. - Sermet Muhtar Alus

TANIMAK

[-i]

  • Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak

    Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı. - Halide Edip Adıvar

  • Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek

    Onu bir de eski polisler tanır. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak

    Sincapları yakından tanırım. - Ahmet Haşim

  • Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek

    Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[hukuk]

  • Varlığını kabul etmek
  • Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
  • Sorumlu bilmek

    Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim.

  • Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek

    Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım.

Birleşik Kelimeler: haktanır

TAKINMA

[isim]

  • Takınmak işi

    Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır. - Attila İlhan

KIRINMA

[isim]

  • Kırınmak işi

KIRITMA

[isim]

  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel

KANDIRA

[isim]

  • Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri