ÇIKILABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇIKILABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇIKILABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AÇILIM12, BALÇIK12, BİÇMEK12, AÇKILI11, ALÇILI11, ÇIKMAK11, ÇAMLIK11, ÇAKILI11, ÇALILI11, ILIKÇA11, KILÇIK11, BIKMAK10, ÇAMELİ10, ÇELMİK10, İLAÇLI10, KAÇLIK10, ALIMLI9, AKÇELİ9, BİLMEK9, BALLIK9, BELALI9, ILIMAK9, AKILLI8, BELLİK8, ELMALI8, KABİLE8, KILMAK8, MİKALI8, KEMLİK7, KELLİK6

KELLİK

[isim]

  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin

  • Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  • Çıplak, bitkisiz yer

KEMLİK

[isim]

  • Kötülük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemlik etmek

AKILLI

[sıfat]

  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

BELLİK

[isim]

  • İşaret, marka
  • Ayraç

ELMALI

[isim]

  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

KILMAK

[yardımcı fiil]

  • Etmek, yapmak

MİKALI

[sıfat]

  • Yapımında mika maddesi kullanılan

Birleşik Kelimeler: mikalı cam

ALIMLI

[sıfat]

  • Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip, cazibedar, kişmiri

    Hepsi, bu gelinler gibi nazlı, süslü ve alımlı hanımlar. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: alımlı çalımlı

AKÇELİ

[sıfat]

  • Paraya bağlı, parayla ilgili, mali

    Akçeli haklar.

BİLMEK

[nesnesiz]

  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]

  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

  • Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek
  • Tanımak, hatırlamak

    Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Sanmak, varsaymak, farz etmek

    Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir. - Refik Halit Karay

[-i]

  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

  • İnanmak

    Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku - Necati Cumalı

[-i]

  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

  • -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek.

[-i]

  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez

BALLIK

[isim]

  • Bal konulan kap
  • Bağlarda görülen külleme hastalığı

[bitki bilimi]

  • Ballıbaba

Birleşik Kelimeler: karaballık

BELALI

[sıfat]

  • Yoran, üzen, can sıkan

    Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Kavgacı, şirret

    Yeryüzünde balta olacak bundan daha belalı bir adam olacağını tasavvur edemiyorum. - Etem İzzet Benice

[isim]

  • Yolsuz kadının zorba dostu

    Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz. - Refik Halit Karay

ILIMAK

[nesnesiz]

  • Ilınmak

BIKMAK

[-den]

  • Tekrarlanması, sürüp gitmesi yüzünden bir şeyden doygunluk veya yorgunluk duyarak onu istemez duruma gelmek, usanmak

[mecaz]

  • Dayanamaz duruma gelmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bıkıp usanmak