ÇIKARTIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÇIKARTIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇIKARTIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIVMAK17,
EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)
- `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
KRAKER (Kelime Kökeni: Fransızca cracker)
- Bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi
KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)
- Yanardağ ağzı
Birleşik Kelimeler: krater gölü
TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)
-
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim
- Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
-
Bir daha, yine, yeniden, gene
Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekrar etmek
Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar
EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)
- Beylik
KERTME
- Kertmek işi
- Çentik
Birleşik Kelimeler: beşik kertme
KIRKAR
- Kırk sayısının üleştirme sayı sıfatı
- Her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
KATMER
- Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
- Yağda veya sacda pişirilen bir börek türü
- Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği
Ata Sözleri ve Deyimler
- katmer kaldırmak
Birleşik Kelimeler: katmer katmer
MARKET (Kelime Kökeni: İngilizce market)
- Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân
Birleşik Kelimeler: müzik market, süpermarket
MERTEK
-
Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç
Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal
MERKAT (Kelime Kökeni: Arapça merḳad)
-
Mezar, kabir
Tozlanmış camların arkasından secde eden ruh ile merkadi tebcile başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
KIRMAK
-
Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak
Taşları kırmak. Bardağı kırmak.
- İri parçalara ayırmak
-
Belirli bir biçimde katlamak
Forma kırmak.
-
Öldürmek, yok olmasına neden olmak
Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.
-
Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek
Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner
- Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
-
Vücut kemiklerinden birini parçalamak
Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı
- Tahılı iri ve kaba öğütmek
-
Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek
Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek
-
Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek
Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan
-
Yok etmek
Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek
-
Gücünü, etkisini azaltmak
Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek
- Kaçmak, uzaklaşmak
-
Değerinden düşük fiyata almak
Bono kırmak. Çek kırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
- kırıp dökmek
- kırıp geçirmek
- kırıp sarmak
Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran
KIRKMA
- Kırkmak işi
- Ucu kesilip alnın üstüne bırakılan saç
KARMIK
- Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti
- Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı
TIKMAK
-
İterek, zorla, aceleyle sokmak
Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. - Falih Rıfkı Atay
-
Sokmak
Hesap kitap, müfettiş derken Aslan'ı kafese tıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: tıka basa