ÇÜRÜKSÜZ ile Oluşan Kelimeler (ÇÜRÜKSÜZ Kelime Türetme)

ÇÜRÜKSÜZ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. ÇÜRÜKSÜZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çürüksüz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

ÇÜRÜKSÜZ21

7 Harfli Kelimeler

ÜRKÜSÜZ17

5 Harfli Kelimeler

SÜZÜK13, ÇÜKÜR12, ÇÜRÜK12, KÜRSÜ10

4 Harfli Kelimeler

ÜÇÜZ14, SÜRÇ10, KÜSÜ9, SÜRÜ9, ÜRKÜ8

3 Harfli Kelimeler

ÇÜK8, KÜS6, KÜR5

2 Harfli Kelimeler

ÜÇ7, ÜS5

KÜR (Kelime Kökeni: Fransızca cure)

[isim]

  • İyi bakım ve ilaç tedavisi

    Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. - Haldun Taner

  • Özel tedavi yöntemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kür yapmak

[sıfat]

  • İnatçı, hırslı (adam)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürünü kırmak
  • kürünü öldürmek

ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)

[isim]

[matematik]

  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır

[isim]

[eskimiş]

  • Kök, asıl, temel, esas
  • Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer

    Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay

[askerlik]

  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü

KÜS

[sıfat]

  • Dargın

    Bu sınıfta küs çocuklar var.

ÜÇ

[isim]

  • İkiden sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı

[sıfat]

  • İkiden bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üç aşağı beş yukarı
  • üç aşağı beş yukarı dolaşmak
  • üç günlük ömür
  • üç maymunu oynamak
  • üç nalla bir ata kaldı

Birleşik Kelimeler: üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç

ÜRKÜ

[isim]

  • Topluluğu saran ortak korku, panik

ÇÜK

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Erkeklik organı

KÜSÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Küskünlük

SÜRÜ

[isim]

  • Evcil hayvanlar topluluğu

    Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay

  • Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü

    Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Birlikte yaşayan hayvan topluluğu

[mecaz]

  • Yönlendirilebilen insan topluluğu

    Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sürüden ayrılanı kurt kapar
  • sürüden ayrılmak
  • sürüsüne bereket!
  • sürüyü güden kurdu görür

Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü

KÜRSÜ (Kelime Kökeni: Arapça kursī)

[isim]

  • Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer

    İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi. - Falih Rıfkı Atay

  • Ana bilim dalı

    Türk Dili Kürsüsü. Yakın Çağ Tarihi Kürsüsü.

[halk ağzında]

  • Sandalye

[eskimiş]

  • Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi, bölüm

Birleşik Kelimeler: kürsü başkanı, kürsü hocası, kürsü şeyhi, baca kürsüsü

S

[kimya]

  • Kükürt elementinin simgesi

ÇÜKÜR

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç

ÇÜRÜK

[sıfat]

  • Çürümüş olan

    Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu. - Ömer Seyfettin

  • Sağlam ve dayanıklı olmayan

    Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası. - Haldun Taner

[isim]

  • Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke

    Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde. - Attila İlhan

[mecaz]

  • İş göremez, hastalıklı

[mecaz]

  • Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan

    Çürük dava. Çürük iddia.

[mecaz]

  • Sakat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çürüğe çıkarmak
  • çürük (veya çürüğe) çıkmak
  • çürük tahta çivi (veya mıh) tutmaz
  • çürük tahtaya basmak

Birleşik Kelimeler: çürük boya, çürük çarık, çürük elma, çürük gaz, çürük iş, çürük para, çürük raporu, çürük sakız, ipi çürük, kırmızı çürük, vişneçürüğü

SÜZÜK

[sıfat]

  • Zayıf, güçsüz, süzgün

    Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur. - Refik Halit Karay

  • Süzgünleşmiş, süzülmüş

    Uykudan uyandırılmış gibi gözleri süzük, döndü baktı. - Memduh Şevket Esendal

ÜÇÜZ

[sıfat]

  • Üçü bir arada doğan (çocuk)
  • Üçlü, üç yanlı, üç kollu, üç parçalı

Birleşik Kelimeler: üçüz ünlü

ÜRKÜSÜZ

[sıfat]

  • Ürkü vermeyen