ÇÖZÜMSÜZLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜMSÜZLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇÖZÜMSÜZLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZMEK19, SÖZLÜK18, ÇÖMMEK17, ÇÖMLEK16, ÖZLEME16, ÖZEMEK16, ÖLÇMEK16, MÜŞKÜL14, ÖKSEME14, ÜŞÜMEK14, ÜZÜLME14, ZEMZEM14, KÖSELE13, SÜZMEK13, ÜÇLEME12, ÜLEŞME12, SEZMEK11, SEÇMEK11, ÇELMEK10, MESLEK8, SEKLEM8

MESLEK (Kelime Kökeni: Arapça meslek)

[isim]

  • Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş

    Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu

  • Uğraş

[felsefe]

  • Öğreti

[felsefe]

  • Dizge

[eskimiş]

  • Çığır, okul, ekol

    Edebî meslekler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesleğinin eri (veya erbabı) olmak
  • meslek edinmek

Birleşik Kelimeler: meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek

SEKLEM

[isim]

[halk ağzında]

  • Kıldan, yünden dokunmuş çuval

[sıfat]

  • On batman (un, vb.)

ÇELMEK

[-i]

  • Ayak uzatarak birisini düşürmek
  • Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek

    En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi. - Haldun Taner

  • Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak
  • Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak

[spor]

  • Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak

[mecaz]

  • Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

    Gönlümü çelen bir söz söyle.

[mecaz]

  • Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

    Bu sözünüz deminkini çeliyor.

SEZMEK

[-i]

  • Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek

    Düşüncelerinde en uzak bir şüphenin gölgesini bile sezmek mümkün değildi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Anlamak, fark etmek

    Onun deli sayılmasının sebeplerini gizlice biz de sezerdik. - Abdülhak Şinasi Hisar

SEÇMEK

[-i]

  • Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak

    Ben bu kitabı seçtim.

  • Birine oy vererek bir göreve getirmek

    Biz sizi başkanlığa seçtik.

  • Üstün, iyi, uygun bularak yeğlemek

    Benim ne akla hizmet edip de Almanca muallimliğini seçtiğime şaşıp şaşıp kalıyordu. - Haldun Taner

  • Ne olduğunu anlamak, fark etmek

    Sizler gezip tozmakta hür olduğunuz hâlde insan zekâsı ile bir adım ilerisini seçemiyorsunuz, sezemiyorsunuz. - Refik Halit Karay

  • Farklı görmek, üstün görmek
  • Tercihini bir yönde kullanmak

[nesnesiz]

  • Titiz davranmak, kolay kolay beğenmemek

    O yemek seçer, her şeyi yemez.

ÜÇLEME

[isim]

  • Üçlemek işi

[sıfat]

  • Üçü bir arada bükülmüş

    Üçleme halat.

[edebiyat]

  • Bentleri üçer dizeli olan türkü

[edebiyat]

  • Bir yazarın, konu ve fikrî yapı olarak birbirini izleyen üç eseri, triloji

[din bilgisi]

  • Teslis

    Din inancı vardır ki akla hiç dayanmaz, Hristiyanların üçleme inancı gibi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[spor]

  • Bir oyuncunun aynı karşılaşmada üç sayı yapması durumu

ÜLEŞME

[isim]

  • Üleşmek işi

KÖSELE (Kelime Kökeni: Farsça gosāle)

[isim]

  • Ayakkabı tabanı, bavul, çanta yapımında kullanılan, büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi

[sıfat]

  • Bu deriden yapılan

    Kösele ayakkabı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kösele gibi

Birleşik Kelimeler: kösele suratlı, kösele taşı

SÜZMEK

[-i]

  • Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek

    Sütü süzmek.

  • Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak

    Sirkenin tortusunu süzmek.

  • Gözle inceleyerek dikkatle bakmak

    Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü. - Samim Kocagöz

  • Göz baygın ve anlamlı bakmak

    Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim. - Erhan Bener

MÜŞKÜL (Kelime Kökeni: Arapça muşkil)

[sıfat]

  • Güç, zor, çetin

    Mektubunuzu aldım, çok müşkül olan sualinize hatıralarımı yoklayarak cevap vermeye çalışacağım. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[isim]

  • Engel, güçlük, zorluk

    Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi. - Yahya Kemal Beyatlı

ÖKSEME

[isim]

  • Öksemek durumu

ÜŞÜMEK

[nesnesiz]

  • Isı yokluğundan, azlığından veya ısı kaybından etkilenmek, soğuğun etkisini duymak

    Üşümüş, donmuş gibi, kaba, nasırlı, pis ellerini karnının üstünde sıkıyordu. - Ömer Seyfettin

ÜZÜLME

[isim]

  • Üzülmek durumu

ZEMZEM (Kelime Kökeni: Arapça zemzem)

  • Kâbe yakınında bulunan bir kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu, zemzem suyu

    Yavrum, hakkını helal et, ağzıma zemzem getir! - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zemzem kuyusuna işemek
  • zemzemle yıkanmış olmak

Birleşik Kelimeler: zemzem suyu

ÇÖMLEK

[isim]

  • Toprak tencere

    Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere, tuz buz etmiş. - Rıfat Ilgaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çömlek patlatmak

Birleşik Kelimeler: çömlek hamuru, çömlek hesabı, çömlek kebabı, çanak çömlek