ÇÖZÜMLEYİCİ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜMLEYİCİ harflerini içeren 3 harfli 27 kelime bulunuyor. 3 harfli ÇÖZÜMLEYİCİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çözümleyici ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Çözümleyici olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇÖZ15, ÖCÜ14, ÇÖL12, ÖZE12, ÖLÜ11, CÜZ11, YÜZ10, ÇİY8, ZÜL8, ÇİM7, MEÇ7, ÜYE7, ZEM7, CİM7, CEM7, ÇİL6, MEY6, MÜL6, YEM6, ZİL6, İYE5, İYİ5, LEY5, YEL5, LİM4, MİL4, İLE3

İLE

[bağlaç]

  • Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz

    Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin

  • Bazı soyut adlara getirildiğinde `... olarak, ... bir biçimde` anlamında durum zarfları oluşturan bir söz

    Merhametle ona bakıyordu.

  • Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz

    Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... ile beraber

LİM (Kelime Kökeni: Fransızca lime)

[isim]

  • Küçük limon

MİL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı

[isim]

  • Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk
  • Göze sürme çekmeye yarayan, kemik veya fil dişinden yapılmış ince ve uzun araç

Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili

[isim]

[matematik]

  • Karada 1609, denizde 1852 metre olarak kabul edilen bir uzaklık ölçü birimi

    Köprü ile Kadıköy arasındaki mesafenin kaç mil olduğunu bilmiyordum. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mil yapmak

Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili

İYE

[isim]

  • Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip
  • Veli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyesi olmak

İYİ

[sıfat]

  • İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı

    Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. - Falih Rıfkı Atay

  • Bol, çok, aşırı

    İyi yağmur yağdı.

  • Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren

    İyi haber.

  • Esen, sağlıklı

    İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Yerinde, uygun

    İyi bir cevap.

  • Doğru olan

    İyisi bu işe karışmamaktır.

  • Yeterli, yetecek miktarda olan

    Bu yün, hırka için iyidir.

[isim]

  • Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not

[zarf]

  • İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde

    Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyi etmek
  • iyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder
  • iyi gelmek
  • iyi gitmek
  • iyi gözle bakmamak
  • iyi hoş (ama)
  • iyi insan sözünün üstüne gelir
  • iyi iş (doğrusu)
  • iyi karşılamak
  • iyi ki
  • iyi nasihat verilir, iyi ad verilmez
  • iyi olacak hastanın hekim ayağına gelir
  • iyi olmak
  • iyi saatte olsunlar
  • iyisi mi
  • iyi söylemek
  • iyiye çekmek
  • iyiye iyi, kötüye kötü demek

Birleşik Kelimeler: iyi gün, iyi hâl, iyi huylu, iyi kalpli, iyi kötü, iyi niyet, iyi yürekli, iyiden iyiye, iyisiyle kötüsüyle, kafası iyi, pekiyi

LEY (Kelime Kökeni: Rumence)

[isim]

  • Moldova ve Romanya'nın para birimi

YEL

[isim]

  • Rüzgâr

[halk ağzında]

  • Romatizma ağrısı

[halk ağzında]

  • Kalın bağırsaktaki gaz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yele vermek
  • yel gibi
  • yel gibi gelen sel gibi gider
  • yel üfürdü, sel (veya su) götürdü
  • yel vermek

Birleşik Kelimeler: yel değirmeni, yelkesen, yelkıran, yelkovan, yelölçer, yel yepelek, yel yeperek, yelyutan, akça yel, ak yel, boz yel, kaba yel, kara yel, kızıl yel, akşam yeli, deniz yeli, gün yeli, kara yeli, sabah yeli, sam yeli, seher yeli, tan yeli, yıldız yeli

ÇİL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Orman tavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğu (Tetrastes bonasia)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çil yavrusu gibi dağılmak

[isim]

  • Çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler
  • Aynada oluşan leke
  • Bitki köklerindeki kıla benzer ince uzantılar

[sıfat]

  • Tüyünde küçük benekler bulunan (hayvan)

    Çil horoz.

[sıfat]

  • Yeni ve parlak (para veya altın)

    Anneme elli çil altın bıraktılar. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: çil çil

MEY (Kelime Kökeni: Farsça mey)

[isim]

[eskimiş]

  • Şarap

Birleşik Kelimeler: meyhane

[isim]

[müzik]

  • Türk halk müziğinde kullanılan, ağzı yassı bir zurna türü

MÜL (Kelime Kökeni: Farsça mul)

[isim]

  • Şarap

    Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü - Halk türküsü

YEM

[isim]

  • Hayvan yiyeceği

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

  • Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne

    Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu koparılırcasına sarsıldı. - Halikarnas Balıkçısı

  • Ağızotu

[mecaz]

  • Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey

[argo]

  • Rüşvet

[argo]

  • Kumarda ütülecek kimseye oyunun başında bilinçli olarak kazandırılan para

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yem dökmek (veya koymak)
  • yem istemez, su istemez
  • yem kestirmek
  • yem olmak

Birleşik Kelimeler: yem borusu, yem torbası, yem verimi, ak yem, balast yem, kesif yem, balık yemi, bitiriş yemi, hayvan yemi, kuşyemi, kuş yemi, papağanyemi, silo yemi, tahıl yemi, tavuk yemi

ZİL (Kelime Kökeni: Farsça zil)

[isim]

  • İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç

[müzik]

  • Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan yuvarlak, metal nesne

    Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden ole! - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zil takıp oynamak

Birleşik Kelimeler: zilzurna, elektrikli zil, elektrik zili, teneffüs zili

[sıfat]

[argo]

  • Parasız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zil kalmak

ÇİM

[isim]

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerden, bahçelerin, yol kenarlarının ve parkların yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium)
  • Yeşilliği bol olan yer

    Her fâni güneşten, çimden nasibini alıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Birleşik Kelimeler: çim çim, çim kayağı

MEÇ (Kelime Kökeni: Fransızca mèche)

[isim]

  • Süngü gibi yalnız batırılarak yaralamaya yarayan, kısa, düz ve ensiz kılıç

[isim]

  • Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu

ÜYE

[isim]

  • Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza

    Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim. - Adalet Ağaoğlu

[anatomi]

  • Omurgalılarda, kol ve bacaklar, uzuv

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üye olmak

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üye tam sayısı, murahhas üye, borsa üyesi, onur üyesi, öğretim üyesi, şeref üyesi