ÇÖZDÜRÜLEBİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇÖZDÜRÜLEBİLME harflerini içeren 5 harfli 95 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇÖZDÜRÜLEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çözdürülebilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çözdürülebilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇÖZÜM20,
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)
- Milletler, uluslar
Birleşik Kelimeler: beynelmilel
RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)
-
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara
Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa
REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)
- Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- Bu biçimde bakılan fal
Ata Sözleri ve Deyimler
- remil atmak (veya dökmek)
REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)
- Aruz ölçülerinden biri
- Klasik Türk müziğinde bir usul
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)
- Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat
DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)
-
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa
-
Kanıt
Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık
- (deli:li) Kılavuz, rehber
EBELİ
- Ebesi olan
LİDER (Kelime Kökeni: Fransızca leader)
-
Önder, şef
İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse
Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı. - Samiha Ayverdi
- Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı
LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)
- Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
BİLME
-
Bilmek işi
Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan
- Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
- Bilgi edinmenin gaye ve sonucu
DEMLİ
- Çok demlenmiş, koyu (çay)
DEMİR
- Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
-
Bu elementten yapılmış
Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa
-
Bu elementten yapılmış parça
Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.
- Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça
-
Güçlü, kuvvetli, sert
O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çıpa
Ata Sözleri ve Deyimler
- demir almak
- demir atmak
- demire vurmak
- demir gibi
- demir ıslanmaz, deli uslanmaz
- demir nemden, insan gamdan çürür
- demir taramak
- demir tavında dövülür
- demir üzerinde
Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri
DELME
- Delmek işi
- Delinerek yapılmış
- Yelek