ÇÖZDÜRMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇÖZDÜRMEK harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇÖZDÜRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZÜM20, ÇÖZÜK19, ÇÖMEZ18, ÇÖZME18, ÇÖKÜM17, ÇÖRKÜ16, DÖKÜM16, ÖZDEK16, ÇÖKME15, DÜZEÇ15, KÖMEÇ15, ÇÖREK14, DÖKME14, KÖMÜR14, ÖZERK14, DÜZME13, DÜZEM13, MEDÜZ13, ÖRDEK13, ÖRMEK12, MEZÜR11, ÜZMEK11, ZÜMRE11, DÜRME10, ÜRKME8

ÜRKME

[isim]

  • Ürkmek işi, tevahhuş

DÜRME

[isim]

  • Dürmek işi
  • Gözleme (II)

[halk ağzında]

  • Lahana

MEZÜR (Kelime Kökeni: Fransızca mesure)

[isim]

  • Mezura
  • Ölçü

    Kunduraları galiba ayağını sıktığı için mezürü bozuyor, aktrisi kızdırıyordu. - Reşat Nuri Güntekin

ÜZMEK

[-i]

  • Üzüntü vermek

    Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak

    Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu. - Halikarnas Balıkçısı

ZÜMRE (Kelime Kökeni: Arapça zumre)

[isim]

  • Topluluk, takım, grup, camia

    O, yine de sevenler zümresine olan bağını muhafaza eder. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: zümre edebiyatı, zümre toplantısı

ÖRMEK

[-i]

  • İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak

    Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık

  • Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak

    Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek

  • Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak

    Kız saçlarını örmüş.

  • Duvar yapmak veya onarmak

    Bu duvarı iki günde ördüler.

  • Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak

    Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak

    Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar

DÜZME

[isim]

  • Düzmek işi

    Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti? - Tarık Dursun K.

[sıfat]

  • Uydurma

    Düzme senet. Düzme belge.

DÜZEM

[isim]

[kimya]

  • Dozaj
  • Düzey

    Bu filmleri, Türk sinemasına insancıl ve belli bir düzemde yeraltı gerçekliği getiren yapıtlardır. - Selim İleri

MEDÜZ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Denizanası

ÖRDEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu, badi, badik (Anas)

    Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar. - Haldun Taner

  • Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak

[argo]

  • Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları biletsiz yolcular için kullandıkları bir söz

    Aybaşında maaşını tirink aldığından başka, gidip gelirken yolda ördek de düşüyordu. - Orhan Kemal

[argo]

  • Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi

Birleşik Kelimeler: ördek balığı, ördekbaşı, ördekgagası, ördek yürüyüşü, bozördek, deniz ördeği, Pekin ördeği, yaban ördeği

ÇÖREK

[isim]

  • Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi

    Kahve ile çörek yiyerek çok iştahlı bir kahvaltı yapmıştır. - Salâh Birsel

[gök bilimi]

  • Kurs (I)

Birleşik Kelimeler: çörek mantarı, çörek otu, ay çöreği, kandil çöreği, kül çöreği, paskalya çöreği, tandır çöreği

DÖKME

[isim]

  • Dökmek işi

    Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor. - Elif Şafak

[sıfat]

  • Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan

    Dökme su.

[sıfat]

  • Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan

    Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento.

[sıfat]

  • Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış

    Dökme soba.

[denizcilik]

  • Dökme yük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dökme su ile değirmen dönmez

Birleşik Kelimeler: dökme çimento, dökme demir, dökme gaz, dökme yük

KÖMÜR

[isim]

[madencilik]

  • Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt

    Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar. - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

[mecaz]

  • Siyah renkli

    Kömür gözlü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kömür başa vurmak
  • kömür gibi

Birleşik Kelimeler: kömür kalem, kömürkayası, beyaz kömür, yağlı kömür, hayvan kömürü, kalem kömürü, kok kömürü, maden kömürü, mangal kömürü, meşe kömürü, odun kömürü, pırnal kömürü, taş kömürü

ÖZERK

[sıfat]

  • Bir üst organa bağlı olmakla beraber ayrı bir yasayla kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom

ÇÖKME

[isim]

  • Çökmek işi

[jeoloji]

  • Bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması

[kimya]

  • Boya içindeki pigmentin ve dolgu maddelerinin zamanla kabın dibinde tortu oluşturması