ÇÖKÜNTÜ ile Oluşan Kelimeler (ÇÖKÜNTÜ Kelime Türetme)
ÇÖKÜNTÜ harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. ÇÖKÜNTÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çöküntü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ÇÖKÜNTÜ20
5 Harfli Kelimeler
ÇÜNKÜ12
4 Harfli Kelimeler
KÖTÜ12
3 Harfli Kelimeler
ÇÜK8, ÜTÜ7, KÜT5, TÜN5
2 Harfli Kelimeler
ÖÇ11, ÖN8, ÜÇ7, NÜ4, ÜN4
NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)
- Çıplak
- Çıplak resim
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
KÜT
-
Kısa ve kalınca
Küt parmaklar.
- Keskin olmayan
-
Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses
Küt diye vurdu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- küt diye
Birleşik Kelimeler: küt küt, pat küt
- Smaç
TÜN
- Gece
Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği
ÜTÜ
- Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
-
Bu araçla yapılan iş
Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü
ÜÇ
- İkiden sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı
- İkiden bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- üç aşağı beş yukarı
- üç aşağı beş yukarı dolaşmak
- üç günlük ömür
- üç maymunu oynamak
- üç nalla bir ata kaldı
Birleşik Kelimeler: üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç
ÇÜK
- Erkeklik organı
ÖN
-
Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit
-
Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. - Burhan Felek
-
Bir kimsenin ilerisi
Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yakın gelecek zaman
Önümüz kış.
-
Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa
-
Önce olan, ilk
Ön söz. Ön görüşme.
-
Civar, yöre
Kanlıca önlerine geldiler.
-
Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- önde gelmek
- öne almak
- öne çıkmak
- öne düşmek
- öne sermek
- öne sürmek
- önü alınmak
- önünde ardında gidilmez
- önüne arkasına bakmadan
- önüne bakmak
- önüne bir kemik atmak
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne düşmek
- önüne geçmek
- önüne gelen
- önüne geleni kapar, ardına geleni teper
- önüne katmak
- önünü almak
- önünü ardını düşünmemek
- önünü kesmek
Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde
ÖÇ
-
Kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve işi, intikam
Bunda da biraz öç, biraz nispet, biraz kurum arzusu vardır. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- öç (veya öcünü) almak (veya çıkarmak)
ÇÜNKÜ (Kelime Kökeni: Farsça çūn + ki)
-
Şundan dolayı, şu sebeple, zira
Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır. - Ömer Seyfettin
KÖTÜ
-
İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı
Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Zararlı, tehlikeli
Kötü adam.
-
Korku, endişe veren
Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Kaba ve kırıcı
Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış. - Memduh Şevket Esendal
- Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan
-
Aşırı, çok
Kız, oğlana kötü tutuldu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kötü kişi olmak
- kötü komşu insanı hacet sahibi eder
- kötü kötü düşünmek
- kötü olmak
- kötü söyleme eşine, ağı katar aşına
- kötü söylemek
- kötüye çekmek
- kötüye kullanmak
Birleşik Kelimeler: kötü adam, kötü göz, kötü haber, kötü huylu, kötü kadın, kötü kalpli, kötü yol, iyi kötü, iyisiyle kötüsüyle
ÇÖKÜNTÜ
- Çökme
- Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz
- Suyun dibine çöken şeyler
- Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü
-
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, bunalım, kriz, depresyon
Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: çöküntü gölü, çöküntü hendeği, ruhsal çöküntü, moral çöküntüsü, yer çöküntüsü