ÇUVALLAYABİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇUVALLAYABİLME harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇUVALLAYABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çuvallayabilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çuvallayabilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇUVAL15,
ALLEM
-
`Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer
Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek
AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)
-
Uygulamalı
Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan
İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)
- Bir tarafa yatırma, eğme
- Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- imale etmek
- imale yapmak
LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)
- Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası
- Çok ince tabaka
MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)
- Milletler, uluslar
Birleşik Kelimeler: beynelmilel
MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)
- Aklan
MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)
-
Can sıkıntısı, usanç
Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üzüntü, hüzün, dert
Ata Sözleri ve Deyimler
- melal duymak
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
LEYLİ (Kelime Kökeni: Arapça leylī)
-
Yatılı
Orada Amerikan mektebine leyli verdi. - Peyami Safa
-
Geceye özgü
Kadınlar orada güzel, ince, saf, leylidir. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: leyli meccani
MALUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūl)
-
Sakat (kimse)
Ben belki artık malulüm belki ömrümün sonuna kadar böyle kalacağım. - Nazım Hikmet
- Hasta (kimse)
Birleşik Kelimeler: malul gazi, harp malulü
MELUL (Kelime Kökeni: Arapça melūl)
- Üzgün
-
Boynu bükük, zavallı bir biçimde
Garipler köyü az çok çıplak ve kayalık bir yar ortasında sıkışmış, ıssız ve melul duruyor. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: melul mahzun, melul melul
ULAMA
- Ulamak işi
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
- Ulanmış
ULEMA (Kelime Kökeni: Arapça ʿulemā)
- Bilginler
-
Sarıklı din bilginleri
Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. - Tarık Buğra
YELLİ
-
Yeli çok olan, rüzgârlı
Yelli bir tepe.
- Çok yellenen
- İşveli, fıkırdak
ABULİ (Kelime Kökeni: Fransızca aboulie)
- İrade yitimi