ÇUVALCILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇUVALCILIK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇUVALCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VICIK16, CIVIK16, ÇUVAL15, ÇAVLI15, AÇICI13, LAVUK12, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KILIÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇAKIL9, ÇALIK9, ÇALKI9, KULAÇ9, KAÇLI9, KALCI9, KALIÇ9, LAKÇI9, KILLI7, ALLIK6

ALLIK

[isim]

  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus

  • Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya

KILLI

[sıfat]

  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa

AÇLIK

[isim]

  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]

  • Kıtlık

[mecaz]

  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık

AKÇIL

[sıfat]

  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay

  • İçinde ak renk bulunan

    İçlerinden birisi akçıl kirpiklerini kırpıştırdı, bir ölüm boyasıyla boyanmışa benzeyen dudaklarını kıpırdattı. - Nazım Hikmet

ÇAKIL

[isim]

[mineraloji]

  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol

ÇALIK

[sıfat]

  • Çarpık

    Ağzı burnu çalık.

  • Verev kesilmiş

    Kumaşın bir yanı çalık.

  • Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan

    Aklı çalık. Rengi çalık.

  • Adı defterden silinmiş
  • Yüzünde çıban veya yara yeri olan

[halk ağzında]

  • Yan yan giden

    Çalık at.

[isim]

  • Çıban yeri

[isim]

  • Koyunlarda çiçek hastalığı

[isim]

  • Çalgın

Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı

ÇALKI

[isim]

  • Çalgıç

[halk ağzında]

  • Tırpan

KULAÇ

[isim]

  • Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklık

    Hortum beş on kulaç ötemize yanaşmıştı. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulaç atmak

KAÇLI

[sıfat]

  • Sayısı kaç, hangi sayıdan

    Kaçlı iskambil?

  • Bir kimsenin hangi tarihte doğduğunu, okulu bitirdiğini veya asker olduğunu öğrenmek için kullanılan bir söz

    Bu genç kaçlı?

    Bu doktor kaçlı?

KALCI

[isim]

  • Kal işi yapan kimse

KALIÇ

[isim]

[halk ağzında]

  • Orak

LAKÇI

[isim]

  • Laka veya vernik süren işçi

ACILI

[sıfat]

  • Acı katılmış olan

    Acılı tarhana.

[mecaz]

  • Acısı olan, kederli

    Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur. - Adalet Ağaoğlu

ALICI

[isim]

  • Satın almak isteyen kimse, müşteri

    Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir. - Nazım Hikmet

[sıfat]

  • Kendisine bir şey gönderilen kimse

[fizik]

  • Almaç

[sinema]

[televizyon]

  • Kamera

[halk ağzında]

  • Azrail

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alıcı bulmak
  • alıcı çıkmak
  • alıcı gözüyle bakmak
  • alıcı kılığına girmek

Birleşik Kelimeler: alıcı kuş, alıcı ödemeli, az alıcı, can alıcı, gelin alıcı, göz alıcı, ışınım alıcısı, televizyon alıcısı

AKICI

[sıfat]

  • Akma özelliği olan

[edebiyat]

  • Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis

    Çevirilerinde kullandığı güzel, akıcı dil başarıyordu bunu. - Adalet Ağaoğlu

  • Kesintisiz

Birleşik Kelimeler: akıcı ünsüz