ÇUBUKÇU ile Oluşan Kelimeler (ÇUBUKÇU Kelime Türetme)

ÇUBUKÇU harflerinden oluşan 6 kelime bulunuyor. ÇUBUKÇU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çubukçu kelimesinin anlamı nedir? Çubukçu ile başlayan kelimeler. İçinde çubukçu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

ÇUBUKÇU18

5 Harfli Kelimeler

BUÇUK12, ÇUBUK12

4 Harfli Kelimeler

UÇUK9

2 Harfli Kelimeler

6, BU5

BU

[sıfat]

  • Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz

    Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez. - Ahmet Ümit

[zamir]

  • En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz

    Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır
  • bu denli
  • bu kadar
  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
  • bu minval üzere
  • buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
  • bunda bir iş var
  • bundan
  • bundan iyisi can sağlığı
  • bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
  • bu sıcağa kar mı dayanır?
  • bu yana

Birleşik Kelimeler: bu açıdan, bu arada, bu bakımdan, bu cümleden, bu gidişle, bu gözle, bu haysiyetle, bu kabîl, bu meyanda, bu sefer, bu takdirde, bu takım, bu türlü, bu yönden, bu yüzden, bununla beraber, bununla birlikte, işbu, o bu, şu bu

[isim]

  • Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası

    Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. - Aka Gündüz

  • Bir şeyin baş veya son noktası
  • Bir şeyin kenarı

    Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. - Refik Halit Karay

  • Dış kenar, periferi
  • Bir uzaklığın son noktası

    İstikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor. - Falih Rıfkı Atay

  • Bir şeyin başı, tepesi
  • Kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılan madde

[sıfat]

  • Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem

[tarih]

  • Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ucu (herhangi birine) dokunmak
  • ucu bucağı olmamak (veya görünmemek)
  • ucu bucağı yok (veya kayıp)
  • ucunda (bir şey) bulunmak
  • ucundan tutmak
  • ucunu bulmak
  • ucunu kaçırmak
  • ucu ortası belli olmamak
  • uç vermek

Birleşik Kelimeler: uç beyi, uçkurutan, uç uca, uçtan uca, ucu açık, ucu kapalı, ucu ucuna, artı uç, aşırı uç, eksi uç, ileri uç, orta uç, ayakucu, ayak ucu, baş ucu, cirit ucu, göz ucu, ipucu

UÇUK

[sıfat]

  • Uçmuş, soluk

    Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Açık (renk)

    Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa

  • Hafif, belirsiz

    Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Abartılı, çok yüksek, çok fazla

[mecaz]

  • Deli dolu

Birleşik Kelimeler: uçuk kaçık

[isim]

[tıp]

  • Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık

BUÇUK

[sıfat]

  • ... ve yarım

    Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: az buçuk, üç buçuk, yarı buçuk, ikibuçukluk

ÇUBUK

[isim]

  • Körpe dal

    Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme. - Cahit Uçuk

  • Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey

    Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun? - Hüseyin Cahit Yalçın

  • Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
  • Kumaşta düz çizgi

[denizcilik]

  • Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çubuğunu tüttürmek

Birleşik Kelimeler: çubuk ağacı, çubuk demir, çubuk makarna, çubuk odası, çift çubuk, bağ çubuğu, balina çubuğu, mutluluk çubuğu, ökse çubuğu, yağ çubuğu

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

ÇUBUKÇU

[isim]

  • Çubuk yapıp satan kimse

[eskimiş]

  • Saraylarda ve büyük konaklarda tütün çubuklarını hazırlayan kimse