ÇOCUKSULAŞMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÇOCUKSULAŞMA harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇOCUKSULAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çocuksulaşma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Çocuksulaşma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KOŞUCU15,
KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)
- Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaloma etmek (veya vermek)
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
OKLAMA
- Oklamak işi
- Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek
ULAMAK
- Eklemek, katmak, ilave etmek
KUMSAL
-
Kumu olan yer
Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj
Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi? - Azra Erhat
-
Kumlu
Kumsal toprak.
SOLMAK
-
Rengini yitirmek, rengi uçmak
Sen, yüzü beyaz güller gibi solan / Adın ve senin? - Turan Oflazoğlu
-
Tazeliğini, diriliğini veya parlaklığını yitirmek
Kuşlar ağlıyor, çiçekler soluyor, yapraklar dökülüyor, ufuklar kararıyordu. - Ömer Seyfettin
SULAMA
- Sulamak işi
- Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
ULUMAK
-
Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak
Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak
Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru, yüzükoyun mutfağın taşlarına kapandı, uludu. - Halide Edip Adıvar
ÇALMAK
-
Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - Falih Rıfkı Atay
-
Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. - Refik Halit Karay
-
Ses çıkarmak, ses vermek
Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin
- Atmak, çarpmak, vurmak
-
Üzerine sürmek
Ekmeğin üzerine yağ çaldı.
- Bozmak, zarar vermek
- Kumaşın bir parçasını kesmek
- Madeni oymak, kalemle işlemek
-
Benzemek, andırmak
Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - Sait Faik Abasıyanık
- Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
-
Süpürmek, temizlemek
Tozu çalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çalıp çırpmak
- çalmadan oynamak
- çalma elin kapısını, çalarlar kapını
Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar
MUSLUK (Kelime Kökeni: Arapça maslūk)
-
Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o! - Nazım Hikmet
-
El yıkamaya yarayan yer, lavabo
Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: rakorlu musluk, hava musluğu, lavabo musluğu, yangın musluğu
OLACAK
-
Olması, yapılması uygun olan
Bu olacak iş mi?
-
Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey
Olmuşa değil, olacağa bak!
-
Olmasının önüne geçilemeyen durum
İş olacağına varır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- olacak gibi değil
- olacakla öleceğe çare bulunmaz
- olacak o kadar
SOLUMA
-
Solumak işi
Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu. - Nermin Bezmen
SOKULU
-
Sokulmuş olan
Tokmağın altındaki kilitte bir sarı pirinç anahtar sokulu idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Sokulmuş olarak
ÇAMUKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gümüş balığına benzer bir balık (Atherina hepsetus)