ÇİVİYUKARI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇİVİYUKARI harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇİVİYUKARI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VURAÇ15, YUVAK14, YUVAR14, YAVRU14, VİYAK13, VAKUR12, AYRIÇ11, ÇAYIR11, YUKAÇ11, RAYİÇ10, UÇARI10, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇARIK9, ÇAKIR9, KIRAÇ9, UYARI9, AYRIK8, KURYA8, KIRAY8, KAYIR8, YARIK8, YİRİK7

YİRİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yarık, yırtık

[sıfat]

  • Üst dudağı yarık olan (kimse)

AYRIK

[sıfat]

  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna
  • Kural dışı
  • Düzgün ve uygun olmayan, çarpık

    Apış arasına fazla tülbent ve mermerşahi tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz olmaktan korur. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu

KURYA (Kelime Kökeni: İngilizce curia)

[isim]

  • Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü

KIRAY

[sıfat]

  • Yol kesen, asi
  • Genç, delikanlı

KAYIR

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalın kum
  • İnce kum

YARIK

[isim]

  • Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak

    Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk. - Aka Gündüz

  • İnce bir çizgi durumunda açılmış yara

[mecaz]

  • Anlaşmazlık

    Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[fizik]

  • Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik

[tıp]

  • Çatlak

[argo]

  • Dişinin cinsel organı

[sıfat]

  • Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

Birleşik Kelimeler: yarık dudak, karnıyarık, tabanı yarık, dudak yarığı

ÇIKAR

[isim]

  • Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıkar gözetmek
  • çıkarına bakmak
  • çıkarını tepmek

Birleşik Kelimeler: çıkar budak, çıkar yol

ÇIKRA

[isim]

[halk ağzında]

  • Sık çalı

ÇIRAK (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)

[isim]

  • Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
  • Dükkânda ayak işlerine bakan kimse

    Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım. - Refik Halit Karay

[eskimiş]

  • Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çırak almak
  • çırak çıkarmak
  • çırak vermek

ÇARIK

[isim]

  • İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı

    Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor. - Ömer Seyfettin

  • Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha

[denizcilik]

  • Çene

[argo]

  • Para cüzdanı

    Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: çürük çarık, venüsçarığı

ÇAKIR

[sıfat]

  • Açık mavi, hareli ela (göz)

    Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

  • Çakırdoğan

Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çakır çukur, çakırdiken, çakırdoğan, çakırkanat, çakırkeyif, çakır pençe

[isim]

[eskimiş]

  • Şarap

KIRAÇ

[sıfat]

  • Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)

UYARI

[isim]

  • Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih

    Romancının uyarılarından habersiz kaldınız. - Adalet Ağaoğlu

[biyoloji]

  • Organizmada uyarım yaratan güç

Birleşik Kelimeler: erken uyarı

RAYİÇ (Kelime Kökeni: Arapça rāyic)

[isim]

  • Bir para biriminin veya malın satış ve sürüm değeri

    Türk lirasının rayicinin en yüksek olduğu bir dönemden söz ediyorum. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: rayiç bedel, rayiç fiyat

UÇARI

[sıfat]

  • Ele avuca sığmaz (kimse)

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih

    Yazar dediğin biraz uçarı, serseri mizaç olmalı değil midir? - Haldun Taner