ÇİRKEFLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇİRKEFLİ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇİRKEFLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çirkefli ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çirkefli olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ELİFİ11, FİRİK11, FİKİR11, FİKRİ11, FERLİ11, FERİK11, KEFİL11, KEFİR11, REFİK11, ÇİLEK8, ÇELİK8, İÇERİ8, İÇLİK8, İÇREK8, KİREÇ8, ERKLİ5, ERLİK5, EKİLİ5, İLERİ5, KİLER5, KİRLİ5, KİRİL5, LİRİK5

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

İLERİ

[isim]

  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
  • Bir şeyin ulaşılacak yönü

    Yolun ilerisi düz.

  • Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra

[sıfat]

  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]

  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat]

[mecaz]

  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]

  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]

  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]

  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)

[isim]

  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin

KİRLİ

[sıfat]

  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
  • Aybaşı durumunda bulunan (kadın)

[mecaz]

  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı

KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)

[isim]

  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi

LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)

[sıfat]

  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

[edebiyat]

  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat

[edebiyat]

  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir

ÇİLEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
  • Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi

Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği

ÇELİK

[isim]

  • Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]

  • Bu alaşımdan yapılmış

    Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin

[sıfat]

  • Zayıf fakat güçlü (vücut)

    Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeliğe su vermek

Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

[isim]

  • Kısa kesilmiş dal
  • Kök salması için yere dikilen dal
  • Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek
  • Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal

[denizcilik]

  • Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek

Birleşik Kelimeler: çelik çomak

İÇERİ

[isim]

  • İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı

    İçeriden sesler geliyor.

  • İç, iç yüzey

    Odanın içerisi bu kadar adam almaz.

[sıfat]

  • İç yüzeyde, iç bölümde olan

    İçeri odadan sesler geliyor.

[zarf]

  • İç yana, iç yana doğru

    İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Gönül, yürek

[mecaz]

  • Hapishane

Ata Sözleri ve Deyimler

  • içeri (veya içeriye) atmak (veya almak veya tıkmak)
  • içeriden çıkmak
  • içeriden evlenmek
  • içeride olmak
  • içeri girmek
  • içeriye dalmak
  • içeriye düşmek

İÇLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • İçe giyilen çamaşır, iç gömleği

    Mintanlar, içlikler, fanilalar terden yapış yapıştı. - Tarık Buğra

İÇREK

[sıfat]

[felsefe]

  • Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, ezoterik, dışrak karşıtı

KİREÇ (Kelime Kökeni: Farsça gireç)

[isim]

  • Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)

    Duvarlar kireç badanalı idi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kalsiyum hidroksit, Ca(OH)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kireç söndürmek

Birleşik Kelimeler: kireç fabrikası, kireç kaymağı, kireç kuyusu, kireç ocağı, kireç suyu, kireçsütü, kireç taşı, kireçyeren, mermer kireci, su kireci

ELİFÎ (Kelime Kökeni: Arapça elifī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bantlarla süslenmiş

    Başında elifî taç vardı, pek güzel, pek ışıklı bir taçtı bu. - Nezihe Araz