ÇİMENSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÇİMENSİZ harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇİMENSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇİZİ10, ÇİSE8, İÇME8, İÇİM8, SEZİ8, SEÇİ8, ÇİNE7, ÇİNİ7, İNEÇ7, İÇİN7, İZİN7, ESİM6, İSİM6, ESİN5, EMİN5, İNME5, MİNİ5, MİNE5, MENİ5, NESİ5, SİNE5, SİNİ5

ESİN

[isim]

  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]

  • Sabah yeli

EMİN (Kelime Kökeni: Arapça emīn)

[sıfat]

  • Güvenli

    Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba? - Ayşe Kulin

  • Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz

    Dağlar hiçbir zaman emin değildir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Şüphesi olmayan

    Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi

    Şehremini.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emin olmak

Birleşik Kelimeler: yediemin, defter emini, sandık emini, sürre emini, şehremini

İNME

[isim]

  • İnmek işi

    Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice

[tıp]

  • Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, nüzul, paralizi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inme inmek

Birleşik Kelimeler: dağdan inme, tepeden inme

MİNİ (Kelime Kökeni: Fransızca mini)

[sıfat]

  • Çok küçük veya kısa

Birleşik Kelimeler: mini etek

MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)

[isim]

  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
  • Saat kadranı
  • Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku

[mecaz]

  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi

MENİ (Kelime Kökeni: Arapça menī)

[isim]

[fizyoloji]

  • Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel (III), atmık, dikel, sperm, sperma

NESİ

[zamir]

  • Akrabası mı, yakını mı?

    Ali, Ahmet'in nesidir?

  • Hangi yönü, hangi tarafı?

    Bunun nesi iyi? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesi var
  • nesi var nesi yok

SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)

[isim]

  • Göğüs

[mecaz]

  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]

  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet

SİNİ (Kelime Kökeni: Farsça sīnī)

[isim]

  • Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi

    Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti. - Ahmet Haşim

ESİM

[isim]

[halk ağzında]

  • Yelin esişi

İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)

[isim]

  • Ad (I)

[mecaz]

  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]

  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi

ÇİNE

[isim]

  • Aydın iline bağlı ilçelerden biri

ÇİNİ (Kelime Kökeni: Farsça çīnī)

[isim]

  • Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans

    Bizi sarar bir sülüs yazı görsek duvarda / Bize heyecan verir bir parça yeşil çini - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

  • Sırlı ve süslü, pişmiş balçıktan yapılan

    Çini sobayı gürültü etmemeye çalışarak yakardı. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çini döşemek

İNEÇ

[isim]

[jeoloji]

  • Tekne, yukaç karşıtı

İÇİN

[edat]

  • Amacıyla, maksadıyla

    Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Neden ve sonuç belirten bir söz

    Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi. - Reşat Nuri Güntekin

  • -den dolayı, -den ötürü

    Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Özgü, ayrılmış

    Sizin için bir kitap getirdim.

  • Düşüncesince, kendince, göre

    Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat. - Burhan Felek

  • Hakkında

    Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Oranla, göz önünde tutulursa

    Bu şapka senin için büyük.

  • Karşılığında, karşılık olarak

    Bu eşyalar için kaç lira ödediniz?

  • Uğruna, yoluna

    Neler yapmadık şu vatan için. - Orhan Veli Kanık

  • Süre belirten bir söz

    Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım. - Aka Gündüz

  • Ant deyimleri yapan bir söz

    Namusum hakkı için. Çocukların başı için.