ÇİKOLATACI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇİKOLATACI harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇİKOLATACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çikolatacı ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çikolatacı olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
OTACI10,
AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- Bu kuralları toplayan kitap
KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)
-
İnsan öldüren kimse, cani
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
-
Öldürücü, ölüme neden olan
Katil kurşun.
Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil
- Öldürme
Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam
TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)
- Asma, yukarı kaldırma
- Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
- Belli bir zamana bırakma, erteleme
- Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri
-
Bu tür yazı ile yazılmış
... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- talik etmek
TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)
- Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması
Birleşik Kelimeler: talakıselase
TAKLA
- Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi
- Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma
- Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi
Ata Sözleri ve Deyimler
- takla atmak
- takla attırmak
Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla
ALTIK
- Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur
ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)
- Salıverme, koyuverme
- Genelleme
KOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca colite)
- Kalın bağırsak yangısı
KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)
- Vuruşma, birbirini öldürme
- Savaş
KOALA
- Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)
KATLI
-
Katlanmış, bükülmüş
Katlı mendilleri dolaba koydu.
-
Katı veya katları olan
Çok katlı apartmanlarda oturanlar arasında zıtlaşmalar olağan oldu. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: katlı kur, çok katlı otopark, üç katlı
KALIT
-
Miras
Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. - Necati Cumalı
- Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
- Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi
OTLAK
-
Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera, örü(II)
Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dağ otlağı
ALÇAK
-
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna. - Elif Şafak
- Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer)
-
Kısa (boy)
Alçak boylu bir adam.
- Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
Ata Sözleri ve Deyimler
- alçaktan uçmak
- alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar
- alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
- alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
- alçak yer yiğidi hor gösterir
Birleşik Kelimeler: alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak
ÇATAK
-
İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi. - Memduh Şevket Esendal
- Yapışık, ikiz (meyve)
- Kavgacı
Birleşik Kelimeler: çatak bayrak
- Van iline bağlı ilçelerden biri