ÇİFTLEMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇİFTLEMEK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇİFTLEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EFELİK12, KEFELİ12, TEKLİF12, TEFELİ12, ÇİLEME10, ÇİTMEK10, ÇELMEK10, ÇELMİK10, EMEKÇİ10, ÇELTEK9, ÇELTİK9, ELEKÇİ9, KEÇELİ9, ETKİME7, EKİLME7, EMEKLİ7, İLETME7, KELİME7, MELİKE7, TEKMİL7, TEMLİK7

ETKİME

[isim]

  • Etkimek işi, tesir

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

İLETME

[isim]

  • İletmek işi

    Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi. - Nermi Uygur

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)

[isim]

  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi

MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Padişah karısı

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi

TEKMİL (Kelime Kökeni: Arapça tekmīl)

[isim]

[eskimiş]

  • Tamamlama, bitirme

[sıfat]

  • Bütün, tüm

    O bana Ahmet Midhat Efendi'nin tekmil kitaplarını sattı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[sıfat]

  • Eksiksiz

[zarf]

  • Tamamıyla

    Yaşlılar tekmil Türkçe konuştukları hâlde yeni yetişenler hiç Türkçe bilmiyorlar. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[askerlik]

  • Tekmil haberi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekmil almak
  • tekmil olmak
  • tekmil vermek

Birleşik Kelimeler: tekmil haberi

TEMLİK (Kelime Kökeni: Arapça temlīk)

[isim]

[eskimiş]

  • Mülk olarak verme

[hukuk]

  • Bir hakkın diğer bir kimseye geçirilmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temlik etmek

Birleşik Kelimeler: temlikname

ÇELTEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çoban yamağı, yardımcı, uşak

ÇELTİK (Kelime Kökeni: Farsça ṣeltūk)

[isim]

  • Kabuğu ayıklanmamış pirinç

    Pamuk tutarsa ne âlâ! Ama bu yıl bir de çeltiği deneyelim, demişler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: çeltikkargası, çeltik tarlası

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ELEKÇİ

[isim]

  • Elek yapan veya satan kimse

KEÇELİ

[sıfat]

  • Keçesi olan

ÇİLEME

[isim]

  • Çilemek işi

ÇİTMEK

[-i]

  • Bir araya getirmek, birleştirmek
  • Kumaştaki deliği örerek kapamak
  • Tarağın dişlerini iplikle bağlayıp sıkıştırmak
  • Çitilemek

ÇELMEK

[-i]

  • Ayak uzatarak birisini düşürmek
  • Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek

    En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi. - Haldun Taner

  • Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak
  • Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak

[spor]

  • Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak

[mecaz]

  • Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

    Gönlümü çelen bir söz söyle.

[mecaz]

  • Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

    Bu sözünüz deminkini çeliyor.