[-i]

• İlerlemesini sağlamak, ilerlemesine yol açmak

  İşte o gün bugündür ahbaplığı ilerlettik. - Nazım Hikmet

[nesnesiz]

• Bitirme işine konu olmak

  Bir işe başlandı mı bitirilmeliydi. - Ayşe Kulin

[nesnesiz]

• Biletme işine konu olmak

[isim]

• Briketlemek işi

[-i]

• Belgeye dayanarak ortaya koymak

[mantık]

• Belitleme kuramını ortaya koymak

[isim]

• Belirtilmek işi

[isim]

• Berkitilmek işi

[-i]

• Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek

  Ama gidemeyenlerden hangisinin başına ne geleceğini tamamen tesadüfler belirledi. - Elif Şafak

[mantık]

• Yeni bir kavramı, özünü oluşturan ögeleri açıklayarak tanımlamak, sınırlamak

• Bir kavramı, ayırıcı bir öge ekleyerek sınırlamak, kapsam bakımından daraltmak, genellemek karşıtı

[isim]

• Bekletilmek işi

[isim]

• Çektirilmek işi

[isim]

• Biletçinin yaptığı iş

  Tramvay biletçiliği yapabilirdi, tramvay biletçiliği iyiydi, yaz kış kapalı yerdeydi. - Muzaffer Uyguner

[isim]

• Biçtirilmek işi

[-i]

• Çelme ihtimali veya imkânı bulunmak

[isim]

• Verimli olma durumu, verimkârlık, mümbitlik

  Bilakis onun derdi, verimliliğine uygun bir çerçeve bulamayışında. - Nazım Hikmet

[ekonomi]

• Yatırılmış sermayenin, bir kuruluşun veya bir yatırımın gelir sağlayabilme olanağı, rantabilite

[nesnesiz]

• Çabucak bitmek

• Beklenmedik bir anda ortaya çıkmak

  Cavit, babasının yanında bitiverdi. - Orhan Kemal