ÇERÇEVE ile Oluşan Kelimeler (ÇERÇEVE Kelime Türetme)
ÇERÇEVE harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. ÇERÇEVE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çerçeve kelimesinin anlamı nedir? Çerçeve ile başlayan kelimeler. İçinde çerçeve olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
ÇERÇEVE19
5 Harfli Kelimeler
ÇEVRE14
4 Harfli Kelimeler
ÇEÇE10, EVRE10, VERE10
3 Harfli Kelimeler
EVÇ12, ÇEÇ9
2 Harfli Kelimeler
EV8, VE8, ÇE5, ER2, RE2
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
ÇE
- Türk alfabesinin dördüncü harfinin adı, okunuşu
EV
- Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
-
Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane
Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
-
Aile
Evine bağlı bir adam.
- Soy, nesil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ev açmak
- ev alma, komşu al
- ev bozmak
- evde kalmak
- evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
- eve çıkmak
- ev ev dolaşmak (veya gezmek)
- evi ev eden avrat
- ev işletmek
- evlerden ırak (veya uzak)
- evlere şenlik
- ev tutmak
Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
ÇEÇ (Kelime Kökeni: Farsça çeç)
- Tahıl yığını
- Tahıl elenen kalbur
ÇEÇE (Kelime Kökeni: Fransızca tsé-tsé)
- İki kanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği (Glossina)
EVRE
- Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha
VERE (Kelime Kökeni: Sırpça)
- Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi
EVÇ (Kelime Kökeni: Arapça evc)
- En yüce yer
- Yeröte
- Günöte
ÇEVRE
-
Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi
Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. - Oktay Rifat
-
Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam
Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu
-
Yağlık
Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti. - Mahmut Yesari
-
Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit
Burada hükûmet çevrelerinin de övgüye değer davranışını belirtmek gerekir. - Metin And
-
Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit
Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir. - Haldun Taner
- Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst
- Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi
- Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü
Birleşik Kelimeler: çevre açı, çevre bilimleri, çevre felaketi, çevre kirliliği, çevre sağlığı, çevre teker, çevre temizlik vergisi, çevre yolu, dış çevre, kültür çevresi, sandık çevresi, seçim çevresi, yargı çevresi
ÇERÇEVE (Kelime Kökeni: Farsça çār + çūbe)
-
Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
Duvarda bir çerçeve asılıdır ki çarpıktır, düzeltemezsiniz. - Refik Halit Karay
-
Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
Pencerenin geniş çerçevesi yıldız salkımlarıyla dolu. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
Boğaziçi'nin böyle bir medeniyet çerçevesi içinde geçen hayatı ne güzel ve mükemmeldir. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç
Birleşik Kelimeler: çerçeve anlaşma