ÇEPELLİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇEPELLİLİK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇEPELLİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇİPİL12, ÇEPEL12, İPÇİK12, KEPÇE12, PİLİÇ12, PEKÇE12, İPLİK9, KELEP9, PİLLİ9, ÇİLEK8, ÇİLLİ8, ÇELİK8, ÇEKEL8, ÇELEK8, ELÇEK8, İÇLİK8, LEÇEK8, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, KİLLİ5, KELLE5, KELLİ5

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

KİLLİ

[sıfat]

  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)

[isim]

  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
  • Ekinlerde başak
  • Külçe biçimindeki şeker

    Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. - Attila İlhan

[teklifsiz konuşmada]

  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek

KELLİ

[edat]

[halk ağzında]

  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı

ÇİLEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
  • Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi

Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği

ÇİLLİ

[sıfat]

  • Çili olan

ÇELİK

[isim]

  • Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]

  • Bu alaşımdan yapılmış

    Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin

[sıfat]

  • Zayıf fakat güçlü (vücut)

    Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeliğe su vermek

Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

[isim]

  • Kısa kesilmiş dal
  • Kök salması için yere dikilen dal
  • Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek
  • Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal

[denizcilik]

  • Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek

Birleşik Kelimeler: çelik çomak

ÇEKEL

[isim]

[halk ağzında]

  • Küçük çapa
  • Üvendirenin alt ucunda bulunan, pulluğa yapışan toprağı ayırmaya yarayan demir bölüm

ÇELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Boynuzu kırık veya eğri hayvan

ELÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir eldiven türü

İÇLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • İçe giyilen çamaşır, iç gömleği

    Mintanlar, içlikler, fanilalar terden yapış yapıştı. - Tarık Buğra

LEÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Başörtüsü

İPLİK

[isim]

  • Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
  • Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu

    İpek ipliği. Pamuk ipliği.

  • Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ipliği pazara çıkmak
  • iplik çekmek

Birleşik Kelimeler: iplikhane, iplik iplik, iplik kurdu, iplik solucanlar, akromatik iğ iplik, atkı iplik, çiğ iplik, iğ iplik, kromatik iplik, iğneden ipliğe, ağ ipliği, gücü ipliği, İskoçya ipliği, nakış ipliği, pamuk ipliği, teyel ipliği, yorgan ipliği