ÇENGÜÇEGANE ile Oluşan Kelimeler (ÇENGÜÇEGANE Kelime Türetme)
ÇENGÜÇEGANE harflerinden oluşan 35 kelime bulunuyor. ÇENGÜÇEGANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çengüçegane kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
ÇENGÜÇEGANE27
6 Harfli Kelimeler
GEÇGEÇ20, ÇENÇEN12
5 Harfli Kelimeler
GEÇÇE15, GÜNEÇ14, ÜÇGEN14, GEÇEN12, ÇEÇEN11
4 Harfli Kelimeler
GANG12, GENÇ11, GEÇE11, ÇEÇE10, GENE8, ÇENE7, ANNE4, NENE4, NANE4
3 Harfli Kelimeler
GÜÇ12, GAG11, GEÇ10, ÇEÇ9, GÜN9, EGE7, GEN7, ÇAN6, NAN3
2 Harfli Kelimeler
ÜÇ7, GE6, AÇ5, ÇE5, NÜ4, ÜN4, AN2, EN2, NE2
AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)
-
Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika
Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
- İki tarla arasındaki sınır
-
Zihin
An bulanıklığı. An yorgunluğu.
EN
-
Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı
Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
-
Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
En iyi adamını yollamış buraya. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- en kötü günümüz böyle olsun
Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte
NE
- Türk alfabesinin on yedinci harfinin adı, okunuşu
- Neon elementinin simgesi
- Hangi şey
-
Her şey
Ne görse ister. Kimin nesi varsa. Ne isterse yapar.
-
Birçok şey
Neler söylüyor? İnsan aklı neler keşfediyor?
-
Hangi
Güzel heykel, ne yandan bakarsan, ne yana çevirirsen gene güzeldir. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Nasıl
Bu ne kıyafet?
-
Neden
Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek
-
Şaşma veya abartı bildiren bir söz
Ne sıcak, ne sıcak! Ne güzel çiçekler! Ne kaba adam!
-
`Sana ne, bana ne` gibi sorularda `ne ilgisi var` anlamına gelen bir söz
Zahmeti ben çekeceğim, sana ne?
-
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Ne, yıkıldı ha!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım
NAN (Kelime Kökeni: Farsça nān)
-
Ekmek
Alçak, nan ve nimet nankörü hain! - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: nanıaziz
ANNE
- Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba
- Yavrusu olan dişi hayvan
Ata Sözleri ve Deyimler
- anne olmak
Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne
NENE
- Nine
- Anne
NANE (Kelime Kökeni: Arapça naʿnaʿ)
- Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
- Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat
Ata Sözleri ve Deyimler
- nane yemek
Birleşik Kelimeler: nanemolla, nane ruhu, nane suyu, nane şekeri, bahçe nanesi, dağ nanesi, kedi nanesi, su nanesi, taş nanesi, yaban nanesi
NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)
- Çıplak
- Çıplak resim
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
ÇE
- Türk alfabesinin dördüncü harfinin adı, okunuşu
ÇAN
-
İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran madenden araç, kampana
Harp gemisinde çan, düdük ve insan sesleri birbirine karıştı. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- çan çalmak
- çanına ot tıkmak (veya tıkamak)
Birleşik Kelimeler: çan çan, çan çiçeği, çan kulesi, cankurtaran çanı, kilise çanı
- Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
ÇENE (Kelime Kökeni: Farsça çāne)
-
Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad
Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Mengene, kerpeten vb. araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri
- Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık
-
Çok konuşma huyu, gevezelik
Sende de çene var ha!
- Köşe
Ata Sözleri ve Deyimler
- çene çalmak
- çenen tutulsun!
- çene patlatmak
- çenesi açılmak
- çenesi atmak
- çenesi durmamak
- çenesi düşmek
- çenesi kilitlenmek
- çenesine vurmak
- çenesini açmak
- çenesini açtırmak
- çenesini bağlamak
- çenesini bıçak açmamak
- çenesini dağıtmak
- çenesini kapatmak
- çenesinin bağı çözülmek
- çenesini tutmak
- çenesi oynamak
- çene yarıştırmak
- çene yetiştirmek
- çene yormak
Birleşik Kelimeler: çene çukuru, çene kavafı, çene yarışı, çene yarıştırma, çenesi düşük, çenesi kuvvetli, çeneye kuvvet, alt çene, çalçene, ökçe çene, üst çene
EGE
- Veli